8. Hukuk Dairesi 2018/7235 E. , 2020/7554 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı, dava konusu taşınmazın yaklaşık 5 dönümünü davalıların kullandığını belirterek, el atmanın önlenmesini ve toplam 21.210 TL ecrimisilin faizi ile birlikte ödenmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, taşınmazın tarafların murisleri arasında evvelce yapılan anlaşmaya uygun olarak kullanıldığını ve davalıların iyiniyetli olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacının payı oranında davalıların el atmasının önlenmesine, 4.183,5 TL ecrimisilin davalılardan tahsiline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına ve temyiz edenin sıfatına göre, davalılar vekilinin aşağıda belirtilen hususlar dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalılar vekilinin ecrimisile yönelik temyiz itirazlarına gelince, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır.
Hemen belirtelim ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere uygun şekilde HMK"nin 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir.
Bu nedenle, özellikle tarım arazilerin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler getirtilmeli, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu Tarım İl veya İlçe Müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, Mal Müdürlüğünden ilgili dönem için birim fiyatlar getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir.
Somut olayda; dava konusu taşınmazın 40 yıldan fazla süredir davalılar ve onlardan önce de murislerince aynı şekilde kullanıldığı, bu hususun taraf ve tanık beyanlarıyla sabit olduğu, bu şekilde yapılan kullanıma davacı tarafın muvafakat ettiği açıktır. Davacı taraf eldeki temyize konu davayı açmadan önce davalılara noter kanalıyla gönderdiği 10181 yevmiye numaralı ihtarname ile dava konusu taşınmazın tebliğden itibaren 15 gün içinde boşaltılmasını talep etmiştir. Dosya kapsamındaki tüm bilgi, belge ve uzun süreli kullanım şekli hususları da birlikte değerlendirildiğinde davalıların kullanımının, davacı tarafından gönderilen ihtarnamenin tebliğinden 15 gün sonrasına kadar davacının muvafakatine dayalı olduğunun, ihtarname ile muvafakatin geri alındığının kabulü gerekir. İhtarname öncesi dönem için davalı sorumlu tutulamaz.
Bununla birlikte, dava konusu taşınmaz üzerinde 2013 yılına dek bulunan portakal bahçesinin davalı tarafça yetiştirildiği sabit olup, hükme esas alınan 21.10.2015 tarihli bilirkişi raporunda bu husus gözetilmeksizin 2010, 2011, 2012, 2013 yıllarına ilişkin ecrimisil bedeli, taşınmazın portakal bahçesi olarak getirebileceği gelir üzerinden hesaplanmıştır.
Mahkemece, ... 2. Noterliğinin 21.10.2014 tarihli ve 10181 yevmiye numaralı ihtarnamesinin davalılara tebliği tarihinden 15 gün sonrasından itibaren dava tarihine kadar olmak üzere, taşınmazın işgal edilmeden önceki vasfı dikkate alınmak suretiyle, Daire uygulamasına uygun şekilde belirlenecek ecrimisil bedeli yönünden talebin kabulü gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davalılar tarafından yetiştirilmiş olan portakal bahçesi vasfına göre ve ihtarname öncesi dönemi kapsar şekilde belirlenen ecrimisile hükmedilmesi isabetsizdir.
Açıklanan yönlerden eksiklik ve hatalar giderildikten sonra oluşacak sonuç dairesinde karar vermek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin yukarıda (2) numaralı bentte belirtilen temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte belirtilen sebeplerle reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 25.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.