8. Hukuk Dairesi 2018/6333 E. , 2020/7557 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil, Elatmanın Önlenmesi, Yıkım, Eski Hale Getirme
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne birleşen davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı ... vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Asıl davada davacı vekili, ... İnşaat Ltd. Şirketinin komşu 78 ada 81 parsel sayılı taşınmaza bina yaparken müvekkiline ait dava konusu 82 parsel sayılı taşınmaza taşkın inşaat yaptığını belirterek, elatmanın önlenmesini ve yapının taşkın bölümünün kal’ini, olmadığı takdirde gerçek zararının tespiti ile ruhsat tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Birleşen davada davacılar vekili, 81 parsel sayılı taşınmaz üzerinde inşaat yapılırken aplikasyon yaptırıldığını, belediyenin kazık çakarak projenin sınırını belirlediğini, kat irtifakı kurulurken binanın 10,60 m2 tecavüzlü olduğunu öğrenildiğini, kat irtifakı kurulmasından sonra bağımsız bölümlerin el değiştirdiğini, yeni malik olan müvekkillerinin iyiniyetli olduklarını belirterek, 82 parsel sayılı taşınmaz üzerinde taşkın yapının bulunduğu yerin tapu kaydının iptali ile 81 parsel sayılı taşınmaza ilave edilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü ile 20.000 TL’nin davalılardan tahsiline, birleşen davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, asıl dosyada davacı vekili ve asıl dosyada davalılar/birleşen dosyada davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Asıl dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, kal, olmadığı takdirde tazminat isteğine, birleşen dava ise temliken tescil isteğine ilişkindir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, asıl dosyada davalılar/birleşen dosyada davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Asıl dosyada davacı vekilinin elatmanın önlenmesi ve kal talebinin reddine dair temyiz itirazlarına gelince, fahiş zarar kavramı yasalarda tanımlanmamış olmakla birlikte bu kavramın belirlenmesinde yıkımı istenen muhdesatın milli ekonomi için ifade ettiği değer ve inşaatın özellikleri itibarıyla korunması gerekip gerekmediği önem taşır. Salt binanın rayiç değerinin zeminin değerinden yüksek olması, kal’i istenen yapının taşkın kısmının yıkımının binanın statiğini bozacak olması, tecavüzlü yapıdaki taşkınlığın giderilmesi için yapının fiziki durumu nedeniyle tecavüzlü kısımdan fazla bir yapı bölümünün yıkımının gerekmesi, yıkımın fahiş zarar doğuracağını göstermez.
Somut olayda, az yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, 81 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binanın korunmaya değer olup yıkımının fahiş zarar doğuracağını söyleyebilme olanağı yoktur. Bu nedenle dosyada bulunan 30.05.2011 tarihli bilirkişi raporunda ve eki olan krokide açıklanmış olan 82 parsel sayılı taşınmaza tecavüzlü 10,62 m2 bölüme elatmanın önlenmesine ve binanın taşkın kısmının kal’ine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, asıl dosyada davacı vekilinin yukarıda 2. numaralı bentte belirtilen temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, asıl dosyada davalılar/birleşen dosyada davacılar vekilinin temyiz itirazlarının 1. numaralı bentte belirtilen sebeplerle reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 29,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 25,20 TL"nin temyiz eden davalılardan alınmasına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 25.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.