Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/6761
Karar No: 2020/7631
Karar Tarihi: 26.11.2020

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/6761 Esas 2020/7631 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı taşınmaz sahibi, taşınmazı işgal eden davalıya 2004-2009 yılları arasında 7.750 TL ecrimisil ve yasal faiziyle birlikte tahsili için dava açmıştır. Ancak davalının kayyım tarafından temsil edilmesi sebebiyle, davacı tarafından ödenmesi gereken yargı harçları belirlenip, tahsil edilmeden karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilmiştir. 3561 sayılı Kanunun 2. maddesi, kayyımlıkla ilgili işlemler için mali yükümlülüklerin uygulanmayacağını belirtmesine rağmen, yargı harçlarına dair özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu sebeple, mahkeme kararı bozulmuş ve yargı harçları tahsil edildikten sonra yeniden karar verilmesi gerektiği açıklanmıştır. Kanun Maddeleri: 3561 sayılı Kanunun 2. maddesi, 492 sayılı Harçlar Kanunu.
8. Hukuk Dairesi         2018/6761 E.  ,  2020/7631 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Ecrimisil

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı vekili, 312 ada 5 parsel sayılı taşınmaz hissedarlarından ...’ın gaip olması nedeniyle Beyoğlu 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 26.10.1999 tarihli kararı ile 3561 Sayılı Kanun gereğince ... Defterdarının kayyım olarak atandığını, dava konusu taşınmazın davalının işgalinde olduğunu, davalıya gönderilen ecrimisil ihbarnamesine rağmen davalının ödeme yapmadığı iddiasıyla fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, 01.01.2004-30.11.2009 tarihleri arası için 7.750,00 TL ecrimisilin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 24.04.2014 havale tarihli dilekçesi ile de talebini 10.699,46 TL olarak ıslah etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin 1999 tarihinden itibaren taşınmazın yasal zilyedi olduğunu, taşınmazın müvekkili tarafından masrafları karşılanmak suretiyle ihya edildiğini ve taraflar arasında Beyoğlu 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1999/369 Esas ve 2001/366 Karar sayılı kararıyla paydaşlığın giderilmesine karar verildiğini ancak davacının iyileştirme bedellerinden hissesine isabet eden kısmı ödememesi üzerine satış yapılamadığını ve paydaşlığın giderilemediğini, müvekkilinin 18.05.2001 tarihinden itibaren davacıya ecrimisil ödemek zorunda kaldığını, müvekkili tarafından davacı aleyhine Beyoğlu 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/103 Esas sayılı dosyasıyla iyileştirme bedellerinden hissesine isabet eden kısmı için alacak davası açıldığını, talep edilen ecrimisil bedelinin fahiş olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ve kısmen reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, ecrimisil istemine ilişkindir.
    Bilindiği üzere, yargı harcı, devletin mahkemeler aracılığıyla yaptığı hizmete, ondan yararlananların katkısıdır (YİBK. 16.12.1983 tarihli ve 1983/5 E.-1983/6 K.)
    Kanunla açıkça yargı harçlarından muaf olduğu ya da işleminin müstesna olduğuna ilişkin düzenleme yapılmamış olan herkes, bu harçları ödemekle yükümlüdür.
    Davada ise; çekişme konusu 312 ada 5 parsel sayılı taşınmaz hissedarlarından ...’ın gaip olması nedeniyle Beyoğlu 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 26.10.1999 tarihli kararı ile 3561 Sayılı Kanun gereğince ... Defterdarı kayyım olarak atanmış, kayyımın verdiği yetki üzerine de Hazine avukatınca eldeki dava açılmıştır.
    Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2011 tarihli ve 2011/3-243 Esas, 392 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere; mahkeme kararıyla kayyım olarak atanan ve gaip kişi adına yaptığı bu iş ve işlemler nedeniyle, 3561 sayılı Kanun kapsamında yönetim kayyımı olan Defterdar; burada Hazineyi temsil etmemekte, aksine kayyımlık görevi gereği gaip kişinin anılan taşınmazdaki hak ve menfaatlerini korumaktadır. Kayyımın, Hazine avukatını vekil tayin etmiş olması da Hazine adına hareket ettiğini kabul için yeterli değildir.
    O hâlde, davacı tarafın; taşıdığı kayyımlık sıfatı ile açtığı eldeki dava yönünden, 492 sayılı Harçlar Kanunu kapsamında harçtan muaf olmadığı açıktır. 3561 sayılı Kanunun 2/son maddesinde “Kayyımlıkla ilgili işlemler her türlü vergi, resim, harç, katkı payı gibi mali yükümlülüklerden müstesnadır” hükmüne yer verilmiş ise de, burada yargı harçlarından bağışıklığa dair özel bir düzenleme bulunmamaktadır.
    Bu durumda; dava açılırken ve 24.04.2014 havale tarihli dilekçe ile ıslah edilirken davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken harçlar belirlenip, tahsil edildikten sonra işin esası bakımından bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.
    SONUÇ: Temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; bozma nedenine göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HUMK"un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 26.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi