8. Hukuk Dairesi 2020/3849 E. , 2020/7647 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı üçüncü kişi vekili, borçlu aleyhine yapılan takip nedeniyle müvekkiline ait şirketin merkezinde haczedilen makinelerin tamamının rehinli olduğunu, mahcuzlara ilişkin faturaların sunulduğunu, muhasebecinin bilgisayarında bulunan borçluya ait belgelerin 2010 yılında kurulan dava dışı ... Tekstil Dış Tic. Ltd. Şti.ye ait evraklar olduğunu, ..."in bu şirketin eski ortağı olduğunu belirterek, isihkak iddialarının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, davacı şirket yetkilisi ... ... ve borçlu ..."in borcun ödenmesi hususunda 11.12.2014 tarihinde kendileri ile protokol yaptığını, davanın kötü niyetli olarak açıldığını, haciz mahallinde bekçiye sorulduğunda "... Beyi tanırım kendisi ..."deki dükkanda durur, arada sırada buraya gelir" dediğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, 26.11.2014 tarihinde, "... Mah. Org. ... Cad. ... sk n: 34/3 ... ..." adresinde yapılan hacizde kapıdaki görevlinin ...’de dükkanı bulunan ..."ın arada sırada haciz mahalline geldiğine dair beyanı ile şirket bilgisayarında ... Tekstil… Şirketinin kayıtlarının bulunmasının tek başına hacizli menkullerin borçluya ait olduğunun göstergesi olmadığı, haciz mahallinin davacı şirketin ticari işlem merkezi olduğu, dosyaya sunulan bilirkişi raporunda hacizli menkullerin usulüne uygun olarak davacı şirketin defterinde kayıtlı olduğu tespit edildiğinden davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK"nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
1. Davaya konu 26.11.2014 tarihli ihtiyati haciz üçüncü kişinin sicil adresinde yapılmıştır. Haciz sırasında üçüncü kişinin muhasebe çalışanının bilgisayarında; dava dışı ... Tekstil... Ltd. Şti.nin ticari faaliyetine ilişkin güncel stopaj ödemeleri, sigortalı çalışanların kayıtları, tahakkuk fişleri,mizan defter örneği bulunmuştur. Davaya konu hacizle aynı gün dava dışı ...... Şirketinin sicil adresinde yapılan ihtiyati hacizde ise borçlunun oğlu ... hazır bulunmuş ve adres yakınındaki depoda çok sayıda gömleğin haczedilmesinin ardından bu hacze ilişkin olarak 11.12.2014 tarihinde alacaklı; borçlu ve üçüncü kişi şirket adına yetkilisi ve ortağı ... ... arasında imzalanan protokolde mahcuzların borçluya yediemin olarak teslimi karşılığında borç miktarı kadar alacaklı adına 01.03.2015 ve 01.12.2015 tarih aralığında çek düzenlenerek verileceği kararlaştırılmış, protokolün ardından 12.12.2014 tarihinde borçlu ... İcra Dairesine giderek, takibe ilişkin itiraz sürelerinden feragat etmiştir. Her ne kadar dava konusu hacizde doğrudan borçlu adına evrak bulunmamış ise de evrakların ait olduğu dava dışı ... ... Ltd. Şti., borçlu ... ile üçüncü kişi şirketin hakim ortağı ... ... tarafından 2010 yılında kurulmuş, borçlu ..., takibin dayanağı bonoların tanzim tarihi olan 15.03.2013 tarihinde hisselerini oğlu ...’e devrederek şirketten ayrılmıştır. Davacı üçüncü kişi şirketin, ...... Şirketinde yapılan hacze ilişkin olarak borçlunun borcu için alacaklı ile yapılan protokol uyarınca borçlu ile beraber çek düzenleyerek alacaklıya vermeyi kabul etmesi, davaya konu hacizde üçüncü kişinin sicil adresinde ...... Şirketinin ticari hayatına ilişkin güncel belgeler bulunmuş olması, bununla birlikte her iki şirketin de tekstil alanında faaliyet gösteriyor oluşu, üçüncü kişi şirket ortağı ve yetkilisi ... ...’ın ...... Şirketinde borcun doğum tarihine kadar borçlu ile ortak iken borcun doğumundan sonra borçlu ...’in hisselerini oğluna devrederek ...... Şirketinden ayrılmış olması nedeniyle davacı şirket ile borçlu arasında bağ bulunduğu kabul edilmelidir.
O halde, Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönüne alınarak, davanın reddi yerine, oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile kabulüne yönelik hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK’nin 366 ve HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 26.11.2020 tarihide oy birliğiyle karar verildi.