8. Hukuk Dairesi 2018/6346 E. , 2020/7669 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Dava dilekçesinde, davalının davacıların babası olduğu, müşterek muris ... ... ..."ten 23.01.1997 tarihinde taraflara intikal eden 5470, 5273, 2193, 3335, 1269, 843, 795 ve 15860 parsel sayılı, tarla vasıflı taşınmazların tamamının davalı tarafından bizzat kullanmak veya 3. kişilere kiraya vermek suretiyle gelir elde edildiği ancak davacılara hisselerine düşen payın verilmediği açıklanarak, 13.01.1997 tarihinden itibaren hesaplanmak üzere şimdilik 10.000,00 TL ecrimisilin davalıdan tahsiline karar verilmesi istenmiş, bilahare 15860 parsel yönünden davadan feragat edilmiştir. Davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.
Mahkemece davanın reddine dair verilen ilk karar Yargıtay 1. Hukuk Dairesince eksik araştırma ile davanın reddedildiğinden bahisle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde 5470, 5273, 2193, 3335, 1269, 843 ve 795 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulü ile toplam 12.310,22 TL ecrimisilin davalıdan tahsiline karar verilmiş, kararı davalı temyiz etmiştir.
Dava, ecrimisil istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere: paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paşdaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan miras şirketine temsilci atamadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı ya da kullanabileceği bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir
Hemen belirtelim ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve 6100 sayılı HMK"nin 266. vd. maddelerine uygun olmalıdır.
Bu nedenle, özellikle tarım arazilerinin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler getirtilmeli, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için birim fiyatlar getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir.
Bu genel bilgiler ışığında somut olaya gelince; Mahkemece alınan bilirkişi raporları hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki, Mahkemece 5470, 5273, 2193, 3335, 1269, 843 ve 795 parsel sayılı taşınmazlar yönünden 13.01.1997-24.3.2010 arası dönem için dava kabul edilmiş ancak hükme esas alınan 15.12.2014, 16.04.2015, 28.05.2015 ve 15.06.2015 havale tarihli bilirkişi raporlarında ecrimisil hesabı farklı dönemler için ayrı ayrı yapılmış, bu raporlarda tütün yönünden 2013, arpa-buğday yönünden 2014 yılı için tespit edilen verilere ÜFE uygulanmak suretiyle talep edilen dönemler için geriye doğru hesaplama yapılmıştır. Bu hesaplama biçimi, Yargıtayın ve Dairemizin yerleşik içtihatlarına uygun görülmemiştir.
Az yukarıda da ayrıntılı açıklandığı üzere Mahkemece alınacak ziraat bilirkişi raporunun bölgede ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre her yıl için ayrı ayrı birim fiyatları ve dekara verim değerleri belirlenmeli ve bütün dönemleri kapsayacak şekilde tek bir rapor üzerinden ecrimisil hesap edilmelidir.
O halde, Mahkemece usulü müktesep haklar ve davacı ... tarafından 1 yıl kullandığı belirlenen 2 dönümlük alan da gözetilmek suretiyle yukarıda açıklandığı şekilde yöntemine uygun bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik ve yetersiz bilirkişi raporları hükme esas alarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulüne, usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 30.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.