8. Hukuk Dairesi 2018/6336 E. , 2020/7671 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Kal Ve Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından vekili temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Dava dilekçesinde, 1/2 hissesi davacıya ait 284 parsel sayılı taşınmazda davalıların uzun yıllardır fındık yetiştirdikleri, taşınmazın ölçümü ile müdahalenin öğrenildiği açıklanarak, haksız elatmanın önlenmesine, taşınmazdaki fındık ağaçlarının kal"ine, dava tarihinden geriye dönük 5 yıllık dönem için şimdilik 7.500,00 TL ecrimisilin davalıdan tahsiline hükmedilmesi istenmiştir. Davalılar, taşınmazı uzun yıllardır ihtilafsız olarak kullandıklarından bahisle davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulü ile elatmanın önlenmesine, tecavüzlü alandaki ağaçların kal"ine ve toplam 2.926,40 TL ecrimisilin davalılardan tahsiline karar verilmiş, davalılar vekili kararı temyiz etmiştir.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere; ecrimsil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgalin varlığı durumunda oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının dava konusu 10.200 m2 alanlı, tarla vasıflı taşınmazın 1/2 hissesini 03.10.1980 tarihli satış işlemi ile edindiği, bakiye hissenin dava dışı ..."e ait olduğu, taşınmazın uzun yıllardır davalılarca kullanıldığı hususunun dava dilekçesi ve savunmalara göre tarafların kabulünde olduğu, keşifte dinlenen; davacı tanığı ..."ın, davacının oğlu olduğunu, taşınmazdaki fındık ağaçlarının 15 yıl önce dikildiğini, taşınmazda fiili paylaşım bulunmadığını, tamamının diğer paydaş ... tarafından kullanıldığını, davacının payına karşılık başka yerden arazi verildiğini ancak kadastro çalışmaları sırasında sözkonusu yerin zaten davacıya ait olduğunun anlaşıldığı ve bu şekilde ihtilaf çıktığını, davalı tanığı ..."in, taşınmazın diğer paydaşı ..."un oğlu olduğunu, dava konusu yerin 1985-1990"lı yıllarda davalıların murisi ..."e ekonomik durumunun kötü olması nedeniyle kullanması için davacı tarafından verildiğini, bu durumdan dava dışı paydaş ..."un sonradan haberdar olduğunu, sözkonusu yerin önceleri kayalık ve ormanlık olduğunu, fındık ağaçlarının davalıların murisi ... tarafından dikildiğini, duruşmada dinlenen tanıklar da uzun yıllardır davalıların dava konusu yeri kullandıklarını beyan ettiği, davacının davalıların uzun yıllardır devam eden kullanımına sessiz kaldığı dolayısıyla zımnen muvafakat ettiği anlaşıldığına göre; Mahkemece kal istemine konu muhdesatın kaim bedeli üzerinden davalılar lehine hapis hakkı tanımak suretiyle kal kararı, ecrimisil istemi yönünden ret kararı verilmesi gerekirken kabulü doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulüne, usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 30.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.