Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/7213
Karar No: 2020/7800
Karar Tarihi: 02.12.2020

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/7213 Esas 2020/7800 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/7213 E.  ,  2020/7800 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Ecrimisil, Elatmanın Önlenmesi

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacılar vekili, davacıların hissedarı olduğu …..Sokak No:5/2 adresinde bulunan taşınmazın davalı tarafından kullanıldığını belirterek, davalının elatmasının önlenmesini ve 12.750 TL ecrimisilin her aya ilişkin olarak ecrimisile hak kazanıldığı aydan itibaren ayrı ayrı hesaplanarak işleyecek yasal faiziyle tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, aile konutu şerhi bulunan bir taşınmazın dava konusu edildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 12.112,11 TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş olup; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.
    Dosya içerisinde yer alan 10.05.2012 tarihli tapu kaydından, dava konusu edilen 993 ada 25 parsel sayılı tarla nitelikli taşınmazda tarafların ortak murisi Hulusi’nin tam malik olduğu, yani dava tarihi itibarıyla taraflar arasında elbirliği mülkiyeti bulunduğu ve taşınmaz üzerinde 3 katlı bir bina olduğu ve davalının bahsi geçen binanın orta katında ikamet ettiği, alt ve üst katların ise kirada olduğu anlaşılmıştır. 07.12.2015 tarihinde kesinleşen Eskişehir 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/555 Esas ve 2015/1765 Karar sayılı ilâmıyla 993 ada 25 parselde kayıtlı taşınmazın ...’in miras hakkına mahsuben adına mülkiyet hakkı tanınmasına ve bu şekilde ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, fen bilirkişi raporunda belirtildiği üzere dava açıldıktan sonra Kadastro Müdürlüğü’nce yapılan yenileme çalışmasında taşınmazın 13063 ada 4 parsel olduğu, sistemden yapılan kontrolde ise bilahare taşınmazda kat mülkiyeti kurulduğu anlaşılmıştır.
    Öncelikle belirtmek gerekir ki; dava tarihi itibarıyla dava konusu taşınmaz taraflar arasında elbirliği mülkiyeti üzerine kayıtlıdır. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
    Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren ya da (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir.
    Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz.
    Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 tarihli ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı kararı).
    Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince; dosya kapsamında 3 katlı binanın 1. ve 3. katında kiracı olduğu sabit olmasına rağmen, kiracıların kimin kiracısı olduğu, davacıların tasarrufunda bulunan bir yer olup olmadığı hususları araştırılmadan eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Zira davacıların kullandığı az veya çok bir yer varsa az yukarıda açıklandığı üzere davanın tümden reddi gerekecektir.
    Kabule göre de; az yukarıda açıklanan ilke ve esaslar dahilinde paydaşlar arasında ecrimisil istenebilmesi için intifadan men şartının gerçekleşmiş olması gerekirken ve intifadan menin gerçekleştiği tarih itibarıyla ecrimisil isteminde bulunulabilecekken, Mahkemece intifadan menin gerçekleştiği tarih net olarak belirlenmeksizin sonuca gidilmiş olması isabetli olmamıştır.
    Diğer yandan hükme esas alınan rapor da hüküm kurmaya elverişli değildir. Davalının fuzuli şagil olduğunun belirlenmesi halinde ilk dönem kira bedeli rayice göre belirlenip, buna ÜFE oranında artış uygulanarak sonraki dönem ecrimisil miktarlarının belirlenmesi ve her bir döneme dönem sonundan faiz işletilmesi gerekirken ay ay faiz hesabı yapılıp ecrimisil toplamına eklenerek, tümüne birden dava tarihinden faiz işletilmesine karar verilmesi uygun olmamıştır.
    SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 02.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi