8. Hukuk Dairesi 2018/6992 E. , 2020/7929 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili asıl ve birleşen dava dilekçesinde, davacı kuruma ait olan 2629 ada 44 parsel sayılı taşınmazın davalı tarafından işgal edildiğini belirterek, ecrimisil talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, 1957 yılından beri müvekkilinin aynı yerde oturduğunu, taşınmaz üzerindeki evin davalının eşi tarafından yapıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, ecrimisil talebine ilişkindir.
Ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hâkimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere uygun şekilde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir.
Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira paraları araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilerek resen emsal araştırılmalı, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayice göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir. Bunun yanı sıra, Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre; aynı yere ilişkin olarak önceki dönem ecrimisil bedeline ilişkin sonuçlanmış davalar bulunduğu takdirde; kural olarak önceki dönemin son dönemi için kabul edilen (ve kesinleşen) miktara ÜFE’nin tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktar, sonraki dönem ecrimisil bedelini oluşturur. Kural bu olmakla beraber, ecrimisil bedelinin en az kira bedeli olması ve kira sözleşmelerinde TBK’nin 344. maddesine göre 5 yıl geçtikten sonra rayice göre kira tespitinin istenebilmesi nedeniyle, daha önce rayice göre belirlenen dönem ile dava konusu edilen ilk dönem arasında 5 yıllık sürenin geçmesi veya taşınmazın bulunduğu yerde imar, sanayileşme, yerleşim vs. özel nedenlerle değişimden dolayı rayiç ve emsal kiralar arttığı takdirde kesinleşen döneme ilişkin değerler nazara alınmadan, toplanacak somut verilere göre yeniden bilirkişi incelemesi yapılarak yeni dönem (sonraki dönem) ecrimisil bedeli belirlenerek hüküm altına alınabilir.
Somut olayda, dosya kapsamında taraflar arasında daha önceki ecrimisil dönemlerine ilişkin açılan davalar bulunduğu görülmektedir. Yukarıda açıklanan ilke ve esaslar doğrultusunda, mahkemece taraflar arasındaki önceki dönemlere ilişkin kesinleşen ecrimisil davası olup olmadığı araştırılmalı, kesinleşen ecrimisil bedeline ÜFE uygulanmak suretiyle talep edilen ecrimisil dönemi hesaplanmalı, temyiz edenin sıfatı ve usuli kazanılmış müktesep haklar gözönünde bulundurularak karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna,
peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 07.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.