Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/15813
Karar No: 2014/3840
Karar Tarihi: 13.02.2014

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2013/15813 Esas 2014/3840 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı taraf, davacının işi bıraktığını ve alacağı olmadığını öne sürerek, davacının iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini belirten davanın reddedilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davacının devamsızlığı nedeniyle işverence yapılan feshin haklı nedene dayandığını belirtmiş ve diğer alacak taleplerinin kısmen kabul edilmesine karar vermiştir. Davacının fazla çalışma alacağı bulunup bulunmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık vardır. Fazla çalışmanın ispatı için işyeri kayıtları ve tanık beyanları kullanılabilirken, imzalı bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil kabul edilmelidir. Fazla çalışma yönünden diğer yasal sınırlama da, İş Kanununun 41. maddesindeki, fazla çalışma süresinin toplamının bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamayacağı şeklindeki hükümdür. Kararında yer alan kanun maddeleri şunlardır: İş Kanunu Madde 69/3, Madde 41, 4857 sayılı Yasanın 68. madde.
7. Hukuk Dairesi         2013/15813 E.  ,  2014/3840 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Sinop 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    (İş Mahkemesi Sıfatıyla)
    Tarihi : 07/03/2013
    Numarası : 2010/448-2013/144

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı, iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız feshedildiğini belirterek, kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret, hafta tatili, ulusal bayram genel tatil, yıllık izin ve fazla mesai alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
    Davalı, davacının kendi isteği ile işi bırakıp bir grup işçi ile birlikte işe gelmediklerini ve davacının talep edebileceği alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davacının devamsızlığı nedeniyle işverence yapılan feshin haklı nedene dayandığı belirtilerek, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin ve ücret alacağı bulunmadığından bu talebinin reddine, diğer alacak talepleri bakımından bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Davacı işçinin fazla çalışma alacağı bulunup bulunmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
    İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir.
    Günlük çalışma süresinin onbir saati aşamayacağı Kanunda emredici şekilde düzenlendiğine göre, bu süreyi aşan çalışmaların denkleştirmeye tabi tutulamayacağı, zamlı ücret ödemesi veya serbest zaman kullanımının söz konusu olacağı kabul edilmelidir.
    Yine işçilerin gece çalışmaları günde yedibuçuk saati geçemez (İş Kanunu, Md. 69/3). Bu durum günlük çalışmanın, dolayısıyla fazla çalışmanın sınırını oluşturur. Gece çalışmaları yönünden, haftalık kırkbeş saat olan yasal çalışma sınırı aşılmamış olsa da günde yedibuçuk saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmelidir. Dairemizin kararları da bu yöndedir.
    Fazla çalışma yönünden diğer bir yasal sınırlama da, İş Kanununun 41 inci maddesindeki, fazla çalışma süresinin toplamının bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamayacağı şeklindeki hükümdür. Ancak bu sınırlamaya rağmen işçinin daha fazla çalıştırılması halinde, bu çalışmalarının karşılığı olan fazla mesai ücretinin de ödenmesi gerektiği açıktır. Yasadaki sınırlama esasen işçiyi korumaya yöneliktir.
    Fazla çalışmanın belirlenmesinde, 4857 sayılı Yasanın 68 inci maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin de dikkate alınması gerekir.
    Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Yapılacak indirim, işçinin çalışma şekline ve işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma miktarına göre taktir edilmelidir. Hakkın özünü ortadan kaldıracak oranda bir indirime gidilmemelidir.
    Somut olayda; mahkemece karara esas alınan bilirkişi raporunda fazla çalışma alacağı belirlenirken, tanık beyanlarına göre haftanın 6 günü 08:00-22:00 arası çalışma olduğu, 1,5 saat ara dinlenme süresi de düşülerek fiilen günde 12,5 saat çalışıldığı buna göre haftalık 30 saat fazla çalışma olduğu kabul edilmiş ve yıllık 270 saat ile sınırlandırılan fazla çalışma için 30.04.2007-16.08.2010 tarih aralığı için hesaplama yapılmıştır. Davalı tarafça dosyaya bazı imzalı bordrolar ibraz edilmiş olup, söz konusu bordrolarda işveren tarafça fazla mesai tahakkuku yapıldığı ve bordroların davacı tarafça imzalandığı anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporunda fazla çalışma alacağı hesaplanırken işveren tarafça ibraz edilmiş olan imzalı bordrolar ve bordrolarda tahakkuk ettirilmiş olan fazla mesai ödemeleri dikkate alınmamıştır. Yapılacak iş, imzalı ücret bordrolarında fazla mesai tahakkuku bulunan dönemler için davacı tarafça daha fazla fazla mesai yapıldığı yazılı belgelerle ispatlanamadığı gözetilerek anılan dönemler hesaplamada dışlanmak suretiyle, bordrolarda tahakkuk bulunmayan aylar bakımından ise, çalışma düzeni bakımından bilgi sahibi olan tanık beyanlarına göre belirleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. İmzalı ücret bordroları ve bordrolardaki fazla mesai tahakkukları dikkate alınmadan yapılan hesaplamaya itibar edilerek sonuca gidilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı tarafa iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıya yükletilmesine, 13/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi