7. Hukuk Dairesi 2015/1135 E. , 2015/10023 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe iade
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı işçi iş sözleşmesinin işverence sendikal nedenle feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine, buna bağlı tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının işyeri kurallarına aykırı hareket ettiğini, defalarca uyarılmasına rağmen uyarıları dikkate almayarak aynı hataları tekrarladığını, iş akdinin geçerli nedenle sona erdirilerek haklarının ödendiğini, feshin sendikal nedenle yapıldığı ve şirket yetkililerince tehdit edilip baskı kurulması iddiasının gerçeği yansıtmadığını açılan davanın hukuki dayanaktan yoksun olup davacının amacının işe iade edilme olmayıp haksız menfaat kazanma olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; davacı iş akdinin sendikaya üye olması sebebiyle haksız feshedildiğini iddia etmişse de bu iddiayı destekler mahiyette işveren tarafından özellikle sendika üyesi işçilerin işten çıkartıldığına ilişkin bir uygulamanın bulunduğuna dair somut verilerin elde edilemediği, sendikalı olup halen çalışan işçilerin bulunduğu, davacının aktif bir sendikal faaliyetinin bulunmadığı hususları dikkate alındığında davacının bu konudaki talebinin yerinde görülmediği, davalı şirketin davacının iş akdinin sona erdirilmesine gerekçe olarak, işyeri kurallarına aykırı hareket etmesi ve bu konuda defalarca uyarılmasına rağmen, uyarıları dikkate almayarak aynı hataları tekrarlaması nedeniyle İş Kanununun 17-18. maddesi uyarınca sonlandırıldığını savunmuş ve devamsızlık ile ilgili 02/10/2014 tarihli duruşmada davacının 07/05/2013 tarihinde izinsiz ve haber vermeksizin işe geç gelmesi ve işin aksamasına sebep olması nedeniyle tuttuğu tutanağı dosyaya sunmuşsa da tanıklarca davacının süreklilik arz eden geç kalma ya da devamsızlık arz eden alışkanlığının olmadığı yönündeki beyanları değerlendirildiğinde davacının dava konusu fesih gerekçesi gösterilen devamsızlıklarına ilişkin bir adet tutanak tutulduğu, savunmasının alınmadığı davacıya yapılmış yazılı bir uyarı da bulunmadığı, davalı tarafın soyut iddialarının, desteklenebilir, denetlenebilir, somut verileri içerir delilleri olmadığı gerekçesiyle feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 20/2 maddesi uyarınca “feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir”. İşçi fesihte sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı iddiasında bulunacaktır. İspat yükü ise işverendedir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi durumunda, bu iddiasını ispatla yükümlüdür (m. 20/f.2). İşçinin feshin başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi ve bunu ispatlaması, işverenin geçerli fesihle ispat yükünü ortadan kaldırmaz.
Gerek işverenin geçerli sebebin varlığı gerekse işverenin gösterdiği sebep dışında bir sebeple dayandığı ileri sürülmesi durumunda bu vakıalar bir hukuki işlem olmadığından takdiri delillerle ispatı mümkündür.
Davalı işverence yapılan feshin sendikal nedenle yapılıp yapılmadığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Sendika özgürlüğü Anayasaca güvence altına alınan sosyal ve klasik temel haktır. Anayasanın 2. maddesinde ifadesini bulan “sosyal devlet” ilkesinin gerçekleşmesine aracı olur.
Anayasanın 51. maddesinin incelenmesinden de sendika özgürlüğünün klasik ve en önemlisi sosyal bir temel hak olduğu ortaya çıkmaktadır. Anılan maddenin içeriğinden sendika özgürlüğünün bireysel ve toplu sendika özgürlüğünü kapsayan çifte temel hak özelliği anlaşılmaktadır. İşçinin sendika kurma sendikaya üye olma özgürlüğüne pozitif sendika özgürlüğü denir. İşçiler önceden izin almadan sendikalar ve üst kuruluşlar kurma hakkına sahip oldukları gibi, sendikalar serbestçe üye olabilecekler, üyelikten çekilebileceklerdir.
Bireysel sendika özgürlüğü, kolektif sendika özgürlüğünün temelidir ve bu ikisi bir bütünü oluşturur. Çalışanların örgütlenmesi önündeki tüm engeller, toplu sözleşme düzeninin varlığını tehdit eder. Sendikal nedenle yapılan fesih, bu engellerden biridir. Feshin ilk bakışta iş sözleşmesi ve işçi üzerinde etkisini göstermesi yanıltıcıdır. Bu haksız fiil, temelde sendikaya ve nihayet toplu sözleşme düzenine yönelmektedir. Farklı ifadeyle, işveren işçiyi işe alırken ve çalıştırırken sendikal nedenle ayrım yapıyorsa ya da bu nedenle işçiyi işten çıkarıyorsa, aslında sendikayı işyerinden çıkarmak ya da toplu sözleşme düzenini etkisiz kılmak istemektedir. Haksız fiilin sebebi ve hakkın özü bakımından yapılan bu tespit, devletin yükümünün, hak sahibinin yetkilerinin ve ilgili hukuk kuralının barındıracağı yaptırımın belirlenmesinde temel dayanak olmalıdır. Yaptırım belirlenirken, sendikal nedenle yapılan feshin, ilk bakışta iş sözleşmesi ve işçi üzerinde etkisini gösteren fakat temelde sendikaya ve nihayet toplu sözleşme düzenine yönelik bir haksız fiil olduğunu gözden kaçırmamak gerekir.
Somut olayda dosya içeriğine göre fesih için geçerli bir nedenin varlığı davalı işverence kanıtlanmadığından mahkemece feshin geçersizliğine karar verilmiş olması isabetli olup davalının temyiz itirazları yerinde değildir.
Davacı taraf davacının iş akdinin sendikal nedenle feshedildiğini ve davacının diğer işçilerin de üye olması yönünde sendikal faaliyet gerçekleştirdiği ve bu faaliyet sonucunda 15-20 işçinin sendikaya üye olduğunu iddia etmiş tanık beyanlarındanda davacı va aynı gün iş akdi feshedilen ..... (sendikadan istifa etmiş olmasına rağmen)ve ...."in iş akdinin ilk üyelikleri sağladıkları gerekçesiyle aynı gün feshedildiği, ve sendika cevap yazısına göre de; ....daki işyerinde 13 ve .... fabrikasında 3 işçinin işine son verildiği, 34 işçinin sendika üyeliğinden istifa ettiği, bunlardan 4 ünün sendikaya tekrar üye olduğu ve sendika üyeliğinden başlangıçta istifa edip yeniden üye olan ..... ...."nun iş akdinin de 3 hafta sonra feshedildiği, istifa eden işçilerin davalı işyerinde çalışmaya devam ettikleri, sendikanın örgütlenme aşamasında olup henüz yeterli üyeye sahip olmadığından yetki başvurusunda bulunmadığı ve üye olanların fesih korkusu nedeniyle işverene bildirilmediği ve aynı gün Dairemizce temyiz incelemesi yapılan 2015/923-10022 E/K ve 2015/1193-10024 Esas/Karar sayılı dosyalarda feshin sendikal nedene dayandığı gerekçesiyle verilen işe iade kararlarının ONANMASINA karar verildiği, dosya içeriğine göre feshin sendikal nedene dayandığının anlaşıldığı bu nedenle sendikal tazminata karar verilmesi gerekirken işe başlatmama tazminatının davacının 4 aylık ücreti tutarında belirlenmesi doğru bulunmamıştır. Bu tazminatın davacının 1 yıllık ücreti tutarında belirlenmesi dosya içeriğine uygun düşecektir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE,
3-6356 sayılı Yasanın 25/5.fıkrası uyarınca davacının başvurusu, davalı işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın tazminat tutarının işçinin 1 yıllık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok 4 aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,
5-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 27.70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubuyla bakiye 2,50 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazine"ye gelir kaydına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ye göre 1.500,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 195.95 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avanslarından varsa artan miktarının ilgili tarafa iadesine,
9-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 26.05.2015 tarihinde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.