7. Hukuk Dairesi 2015/3616 E. , 2015/4716 K.
"İçtihat Metni"İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi süresi içinde davalı vekili tarafından istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 17.03.2015 günü belirlenen saatte temyiz eden davalı ... vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı Ç.. K.. vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. Gereği görüşüldü:
1.Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı vekili, davacının 16.08.2005-08.02.2012 tarihleri arasında çalıştığını, ücretleri ödenmediğinden iş sözleşmesinin kendisinin feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı ile ücret, fazla çalışma, yıllık izin, ulusal bayram genel tatil, hafta tatili ve servis ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı ve haklı fesih konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununda 32 nci maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Yukarıda değinilen Yasa maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir.
İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durumda dahi ücret, Borçlar Kanunun 323 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre tespit olunmalıdır. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçilere o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
Somut olayda davacı ücretinin 2250,00 TL net olduğunu iddia ederek bu miktar üzerinden alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davacı tanığı Sedriye davacıyı doğrulamıştır. Davalı davacının 1094,00 TL ücret üzerinden çalıştığını savunmuştur. Bilirkişi hemşire olan davacının 1117,47 TL brüt asgari ücret üzerinden çalışmayacağını belirterek iddia ve destekleyen tanık beyanları doğrultusunda net 2250,00 TL üzerinden alacakları hesaplamış ve Mahkemece de bu miktar üzerinden hüküm kurulmuştur.
Davacı ... İş Mahkemesi 2010/766 E. sayılı dosyasında verdiği ifadede kendisi gibi sorumlu hemşire olarak çalışan işçinin 850,00 TL ücret aldığını beyan ettiğinden bu beyanı değerlendirilmeden 2250,00 TL ücret üzerinden hesaplama yapılması hatalıdır. Mahkemece davacının tanık sıfatıyla dinlendiği ifadesindeki beyanları dikkate alınarak ücreti tespit edilmeli ve haklı fesih durumu dosya kapsamına göre yeniden değerlendirilmelidir.
3.Davacı ... İş Mahkemesinin 2010/766 E. sayılı dosyasında verdiği ifadesinde fazla çalışmalarının yapıldığında elden ödendiğini belirttiğinden fazla çalışma alacağının ve ulusal bayram genel tatil günlerinde sorumlu hemşire arkadaşının çalışmadığını beyan etmekle aynı günlerde davacının da çalışması olamayacağından ulusal bayram genel tatil alacağının reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalı taraf yararına takdir olunan 1.100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 17.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.