7. Hukuk Dairesi 2015/4326 E. , 2015/4725 K.
"İçtihat Metni"İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün süresi içinde taraflarca temyiz edilip incelemenin Yargıtayca duruşmalı olarak yapılması davacı R.. Ş.. vekili Av. ... tarafından istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 17.03.2015 günü belirlenen saatte temyiz eden davacı R.. Ş.. vekili Av.... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. Gereği görüşüldü:
1.Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2.Davacılar vekili, 07/04/1997-27/03/2012 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram genel tatil ve yıllık izin alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda, Mahkemece “her ne kadar davacı fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının ödenmediğinden bahisle bu alacaklardan dolayı talepte bulunmuşsa da, davacının davalı şirkete ait şantiyelerde çalışma dönemi boyunca üst düzey yönetici olarak şantiye şefi olarak görev yaptığı ve ücretinin de bu sıfatı nedeniyle buna göre belirlendiği anlaşıldığından, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi"nin bu konudaki içtihatları da göz önüne alınarak davacının fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacakları taleplerinin reddine” karar verilmiştir.
Davacı tanıkları işyerinde proje müdürü ...’ın talimatı ile belirlenen gün ve saatlerde çalışıldığını beyan etmişlerdir. Ayrıca dosya kapsamından davacıya tahakkuk ettirilen fazla çalışma alacakları görülmektedir. Gerek tanık beyanları ve gerekse alacak tahakkuku nedeniyle davacının üst düzey yönetici olarak çalışmadığı açıkça anlaşılmaktadır. Kaldı ki davalı da fazla çalışma alacağının tahakkuk ettirildiğini savunmakla davacının üst düzey yönetici olmadığını kabul etmektedir. Mahkemece tahakkuk yapılan aylar dışlanarak tanık beyanları doğrultusunda fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının değerlendirilmesi gerekirken yazılı gerekçe bu alacak taleplerinin reddine karar verilmesi hatalı olup kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 1.100,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 17.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.