7. Hukuk Dairesi 2015/8323 E. , 2015/7264 K.
"İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi süresi içinde davacı vekili tarafından istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 21.04.2015 günü belirlenen saatte temyiz eden davacı ... vekili Av... ile karşı taraftan davalı ... vekili Av... geldi. Gelenin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafın sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. Gereği görüşüldü:
1.Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2.Davacı vekili, davacının fabrika müdürü olarak 07.12.2005-31.12.2007 tarihleri arasında çalıştığını, 31.12.2007 den itibaren genel müdür yardımcısı olarak atandığını, 15.01.2008 de akdedilen sözleşme ile 03.11.2008 tarihine kadar çalışmasının devam ettiğini, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile, fazla çalışma, hafta tatili, ikramiye ve yıllık izin alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, istifa ettiğinden kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin, davacının iş akdinin iki dönem halinde olduğu, ilk dönem çalışmasında fabrika müdürü iken 15.01.2008 itibariyle ibraname ile tüm hakları ödenerek iş akdinin feshedilip genel müdür yardımcısı olarak 2. Dönem çalışmasına 15.01.2008 de başladığı ve akdin 03.11.2008 tarihinde sona erdiği kanaatine varıldığından ikinci dönem için süresi 1 yıl olmamakla yıllık izin alacağı talebinin ve üst düzey yönetici olduğundan diğer alacak taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 59"uncu maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Aktin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar.
4857 sayılı Kanunun 54 üncü maddesinde, yıllık ücretli izine hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında, işçinin aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştığı sürelerin birleştirilerek göz önüne alınacağı hükme bağlanmıştır. Bu durumda, işçinin daha önce aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerinde geçen hizmetlerinin yıllık izne hak kazanma ve izin süreleri hesabı yönlerinden dikkate alınması gerekir. Kamu kurum ve kuruluşlarında geçen hizmetlerin de aynı gerekçeyle izin hesabı yönünden birleştirilmesi zorunludur. Bununla birlikte, işçiye önceki feshe bağlı olarak kullanmadığı izin ücretleri tam olarak ödenmişse, bu dönemin sonraki çalışma sürelerine eklenerek izin hesabı mümkün değildir. Önceki çalışma döneminde izin kullandırılmak veya fesihte karşılığı ödenmek suretiyle tasfiye edilmeyen çalışma süreleri, aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerindeki çalışmalara eklenir. İşçinin aralıklı olarak aynı işverene ait işyerinde çalışması halinde, önceki dönemin kıdem tazminatı ödenerek feshedilmiş olması, izin yönünden sürelerin birleştirilmesine engel oluşturmaz. Yine, önceki çalışılan sürede bir yılı doldurmadığı için izne hak kazanılmayan süreler de, işçinin aynı işverene ait işyeri ya da işyerlerindeki sonraki çalışmalarına eklenerek yıllık izin hakkı belirlenmelidir. Yıllık izin, özde bir dinlenme hakkı olup, aralıklı çalışmalarda önceki dönem zamanaşımına uğramaz.
Somut olayda davacının aynı işverene bağlı çalışması 07.12.2005-03.11.2008 tarihleri arasında önce fabrika müdürü ve daha sonra görev değişikliği yapılarak genel müdür yardımcısı olarak devam ettiğinden, görev değişikliği aşamasında yapılan ödemeler avans niteliğinde olduğundan hizmet süresi bütün olarak değerlendirilmelidir. Diğer yandan yıllık izin özünde dinlenme hakkı olup tasfiye edilmemişse ilk dönemin haklı veya haksız feshi ile bağlı olmaksızın kullanılmayan süreler iş ilişkisinin yeniden devam etmesi halinde de eski çalışma süreleri izin hesabında dikkate alınmalıdır.
Bilirkişi raporlarıyla da açıklandığı üzere davacının işverence kullandırıldığı veya ödendiği ispatlanamayan 11 gün izin hakkı bulunduğu, çalışma iki dönem kabul edilse ve 2.dönem bir yılın altında kalsa dahi kullandırılmayan 11 günlük izin hakkının hüküm altına alınması gerektiği dikkate alınmadan izin alacağı talebinin reddi hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davacı taraf yararına takdir olunan 1.100,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 21.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.