7. Hukuk Dairesi 2014/17526 E. , 2015/7436 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe iade
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, iş sözleşmesinin geçerli neden olmaksızın sendikal nedenlerle feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğinin tespitine, işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücreti ve diğer haklara karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davalılar arasında asıl-alt işveren ilişkisi bulunduğunu, muvazaa olmadığını, sendikal neden iddialarının doğru olmadığını, feshin geçerli nedenle yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalılar arasındaki asıl-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu, feshin geçersiz olduğu ancak sendikal nedene dayandığının ispat edilemediği gerekçesiyle davacının davalı ..."ye işe iadesine, işe iadenin maddi sonuçlarından davalıların birlikte sorumlu olduklarına karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık, iş sözleşmesinin feshinin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmıştır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18.maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
Fesih tarihinden yürürlükte olan 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun “sendika özgürlüğünün güvencesi" başlıklı 25.maddesinin ikinci fıkrasına göre; işveren, ücret, ikramiye, prim ve paraya ilişkin sosyal yardım konularında toplu iş sözleşmesi hükümleri saklı kalmak kaydıyla bir sendikaya üye olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında çalıştırma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamaz; üçüncü fıkrasına göre; işçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri içinde işçi kuruluşlarının faaliyetlerine katılmaları veya sendikal faaliyette bulunmalarından dolayı işten çıkarılamaz veya farkli işleme tabi tutulamaz; dördüncü fıkrasına göre; işverenin fesih dışında yukarıdaki fıkralara aykırı hareket etmesi halinde işçinin bir yıllık ücret tutarından az olmamak üzere sendikal tazminata hükmedilir. Aynı maddenin beşinci fıkrasına göre ise; sendikal bir nedenle iş sözleşmesinin feshi halinde işçi, 4857 sayılı Kanunun 18,20 ve 21 inci madde hükümlerine göre dava açma hakkına sahiptir. Iş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğinin tespit edilmesi halinde, 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir
İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiği iddiası ile açılan davalarda, salt işçinin sendika üyesi olması feshin de sendikal nedenle yapıldığını göstemez. Mahkemece, gerekli araştırma yapılarak ve özellikle de tanıklardan davacının sendika üyesi olmasının yanında ne tür sendikal faaliyetlerde bulunduğu somut olarak sorulup tespit edilerek toplanan deliller sonucu feshin sendikal nedenlere dayandığının tereddütsüz belirlenmesi gerekir.
Dosya içeriğine göre, davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu ve yapılan fesih işleminin de geçerli nedene dayanmadığı anlaşılmakla mahkemece feshin geçersizliğine karar verilerek davacının davalılardan ..."ye işe iadesine, işe iadenin maddi sonuçlarından davalıların birlikte sorumlu tutulmasına karar verilmesi isabetli olup davalılar vekilinin temyiz nedenleri yerinde değildir.
Buna karşılık davacının sendikal neden yönünden yapmış olduğu temyiz nedenleri değerlendirildiğinde; davalı ... bünyesinde yetkili sendika bulunup T.İ.S. ( Toplu İş Sözleşmesi) imzalanmış olduğu ve işverenin kadrolu ve sendikaya üye ya da dayanışma aidatı ödeyen işçilerinin bu T.İ.S."den yararlandığı sabittir.
İşyerinde T.İ.S. imzalanmış olması ve kadrolu işçilerin, işyerinde aynı işi yapmakta olan taşeron işçilerine göre ücret ve sosyal haklarında farklılıklar olması üzerine bazı taşeron işçilerinin de işyerindeki yetkili sendikaya üye olma talebinde bulunmuş ve bunun için de sendikaya müracaat etmişlerdir. Davacı işçi, sendikaya müracaat eden ilk 6 işçi arasında yer almakta olup müracaatı ile ilgili olarak sendika tarafından 6356 sayılı Yasanın 17/5.maddesi uyarınca talebinin reddedildiğine dair karar 10.10.2013 tarihli yazı ile bildirilmiştir.
Davacının, işyerinde öncü işçi olduğu tartışmasız olan ilk 6 işçi arasında sendikaya müracaat etmesi, tanık beyanlarına göre taşeron işçileri arasında sendikal örgütlenme çalışmalarını yürüten, taşeron işçilerinin sendikaya üye olmalarını sağlamaya çalışan ve bu yönde konuşmalar yapan işçilerden olması ve son olarak da 10.10.2013 tarihinde sendika tarafından üyelik başvurusunun reddedilmesinin ertesi günü 11.10.2013 tarihinde iş aktinin devamsızlık/sık sık istirahat kullanması gerekçe gösterilerek feshedilmesi karşısında; davacının işyerinde taşeron işçileri içerisinde sendikalaşma/örgütlenme girişiminde öncü işçi konumunda olduğu ve işverenin de bu nedenle davacının iş aktini feshettiği hususları Dairemizce benimsenmiştir. Kaldı ki davacı ile aynı şekilde hareket eden öncü 6 işçiden biri olan Recep Aksu dosyasında Dairemizce sendikal nedenle verilen işe iade kararı da onanmıştır. ( Bknz.Yargıtay 7.HD; 24.09.2014 gün ve 2014/12754 E-2014/17943 K sayılı onama kararı) Aynı şekilde öncü 6 işçiden biri olan Mevlüt Harman dosyasında da Dairemizce 28.04.2015 tarih ve 2014/17547 E-2015/7452 K sayılı karar ile feshin sendikal nedene dayandığı kabul edilmiştir.
Yine aynı gün temyiz incelemesi yapılan ve davacıdan sonra sendikal örgütlenmede bulunan bazı işçilere ait dosyalarda da verilen sendikal nedenle feshin geçersiz olduğuna dair mahkeme kararları da Dairemizce onanmıştır. ( Bknz; Yargıtay 7 HD;28.04.2015 gün ve 2014/17551 E-2015/7453 K.; 2014/17548 E-2015/7454 K.sayılı kararları)
Dolayısıyla davacının iş aktinin feshinin asıl nedeni davacının öncü işçi olarak işyerinde özellikle taşeron işçiler arasında sendikalaşma hareketlerini başlatması ve akabinde bu durumdan işverenin haberdar olması üzerine taşeron işçileri arasında sendikal örgütlenmenin engellenmesi amacıyla davacı ve öncü olan diğer arkadaşlarının aynı gün aynı gerekçelerle iş akitlerinin feshedildiği ve dolayısıyla feshin sendikal nedenlere dayandığı anlaşılmıştır.
Mahkemece davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu, davacının baştan beri ... işçisi olduğu ve bu işverene iadesine, işe iadenin maddi sonuçlarından davalıların birlikte sorumlu tutulmalarına karar verilmesi isabetli ise de feshin sendikal nedenle yapılmasına rağmen eksik inceleme ile sendikal neden bulunmadığı yönündeki kabulü ile sonuca gidilmesi hatalı olduğundan 4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1.Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.Davalı ... tarafından gerçekleştirilen feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının adı geçen işverenin işyerine İŞE İADESİNE,
3.Davacının iş akti sendikal nedenle feshedildiğinden, 6356 sayılı Yasanın 25/5 vd fıkraları uyarınca işe başlatılma-başlatılmama şartına bağlı olmaksızın ödenmesi gereken tazminatın her iki davalının müştereken ve müteselsilen birlikte sorumlu olmak kaydı ile miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren 1 yıllık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4.Davacı işçinin işe iadesi için davalı ..."ye süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5.Alınması gereken 27,20 TL harçtan, peşin alınan 24,30 TL harcın tenzili ile bakiye 2,90 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine"ye gelir kaydına,
6.Davacının yapmış olduğu 140,05 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalıların yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7.Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT."ne göre 1.500,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
8.Kalan gider ve delil avansının ilgiliye iadesine,
9.Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalılara yükletilmesine, 28.04.2015 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.