7. Hukuk Dairesi 2015/4571 E. , 2015/7616 K.
"İçtihat Metni"İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1- Davalı temyizi bakımından;
6100 sayılı HMK"nun geçici 3.madde 1.fıkrasına göre; “Bölge Adliye Mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmi Gazete"de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” 2.fıkrasına göre; Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/09/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454"üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar HUMK"nun 427/2.maddesi uyarınca temyiz edilemez.
Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra(inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz.
Birleştirilen davalarda, temyiz sınırı her dava için ayrı ayrı belirlenir.
İhtiyari dava arkadaşlığında, temyiz sınırı her dava arkadaşının davası için ayrı ayrı belirlenir.
Karşılık davada, temyiz sınırı asıl dava ve karşılık dava için ayrı ayrı belirlenir.
Tespit davalarında, temyiz sınırı tespit davasının öncüsü olduğu eda davasının miktar ve değerine göre belirlenir.
Temyiz sınırından fazla bir alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde, hükümde asıl istemin kabul edilmeyen bölümü temyiz sınırını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Kısaca temyize konu edilen miktara bakılarak kesinlik belirlenir.
Alacağın bir kısmının dava edilmesi halinde, kısmi davada kesinlik sınırı dava edilen miktara göre değil, alacağın tamamına göre belirlenir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 06.06.1975 gün ve 1975/6-8 sayılı içtihadında “5521 sayılı Yasada açık düzenleme olmamakla birlikte, bu yasanın 15.maddesindeki düzenleme gereği HUMK"nun 427.maddesindeki kesinlik sınırının iş mahkemelerinde verilen kararlarda da uygulanması gerektiği, grup halinde açılan davaların salt iş mahkemelerine özgü bir dava türü olmadığı, bu nedenle seri olarak açılan davalarda her dosya için kesinlik sınırına bakılması gerektiği” açıkça belirtilmiştir.
2014 yılında mahkemelerce verilen kararların temyiz edilebilmesi için temyize konu dava değerinin 1890,00 TL‘ sını geçmesi gerekir.
Somut olayda temyize konu edilen miktar 1161,00 TL olup karar tarihi itibariyle hüküm kesin nitelik taşıdığından davalının temyiz dilekçesinin reddine,
2-Davacı, davalıya ait Aydın"daki şantiyelerde 25.04.2012 tarihinden beri silindir operatörü olarak ulusal bayram ve genel tatil günleri de dahil haftanın 7 günü 07:00-21:00 saatleri arasında çalışmakta iken 11.10.2012 tarihinde iş sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, fesih sırasında ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta ve genel tatil ücretleri ile 2012/Ekim ayı ücretinin ödenmediğini, davacının alacaklarının ödenmesi için davalıya ihtarname çekilerek temerrüte düşürüldüğünü ve alacakların faizinin başlangıcının temerrüt tarihi olduğunu iddia ile ihbar tazminatı, fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Somut olayda davacı davalı işverene hitaben çektiği 26.12.2012 tarihli ihtarnamesiyle işçilik alacaklarının tarafına ödenmesini talep etmiştir. Bu ihtarnamenin davalıya 02.01.2013 tarihinde tebliğ edildiği ve davacının davalıya ödeme için 2 günlük mehil verdiği anlaşıldığından mahkemece hüküm altına alınan fazla mesai ve hafta tatili alacakları yönünden davalı işverenin 05.01.2013 tarihinde temerrüde düşürüldüğü açıktır. Bu nedenlerle fazla mesai ve hafta tatili ücretleri için temerrüt tarihi olan 05.01.2013 tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizinin uygulanması gerekirken bu alacaklar için dava ve ıslah tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizinin uygulanması, hatalı olup bozma nedeni ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz dilekçesinin reddine, hüküm fıkrasının (1 ve 2) numaralı bentlerinin çıkarılarak yerlerine
"1. Taktiren 1/4 oranında indirim yapılıp taleple bağlı kalınarak; 891,00 TL brüt fazla mesai ücretinin 05.01.2013 temerrüt tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine;
2. Taktiren 1/4 oranında indirim yapılıp taleple bağlı kalınarak; 270,00 TL brüt hafta tatili ücretinin 05.01.2013 temerrüt tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine," bentlerinin yazılmasına, hükmün düzeltilen bu şekli ile ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 29/04/2014 gününde oybirliği ile karar verildi.