7. Hukuk Dairesi 2015/9290 E. , 2015/8612 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İzmir 5. İş Mahkemesi
Tarihi : 22/09/2014
Numarası : 2013/699-2014/575
Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilip incelemenin Yargıtayca duruşmalı olarak yapılması davalı Y.. G.. vekili Av.Ş. G. ve davalı B.. E.. vekili Av.İ. B. tarafından istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 12.05.2015 günü belirlenen saatte temyiz eden davalı Y.. G.. vekili Av.Ş. G. ve davalı B.. E.. vekili Av.İ. B. ile karşı taraftan davacı .... A.Ş. vekili Av.E. Y. E. geldi. Diğer davalı taraftan gelen olmadı. Gelenlerin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. Gereği görüşüldü:
1.Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2.Davacı vekili, davalıların kullandırdıkları kredilerin yüksek miktarlı oldukları ve yeterli teminat alınmadan verildiğini, kredi alan kişilerin birbirleriyle akrabalık bağları olduğu, aynı taşınmazların teminat olarak gösterildiği, tarımsal krediler kullandırılırken kredi konusu hayvan ve bitkilerin görüldüğüne ve ekildiğine ilişkin davalılarca düzenlenmiş tutanak bulunmadığını, kontrollerin yapılmadığını bildirerek ödenmeyen krediler nedeniyle oluşan banka zararının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece borçlular hakkında aciz vesikası tanzim edilmemiş olması nedeni ile tazmin sorumluluğundan söz edilemeyeceği savunulmuş ise de, icra takiplerinin önemli bir kısmında kesin rehin açığı belgesi düzenlenmiş olduğundan kredi tahsis aşamasında yeterli teminat koşulunun sağlanmadığı, genel haciz taleplerinin neredeyse tamamen semeresiz kalmış olması nedenleriyle kredilerin geri dönüşünün sağlanamayacağı kabul edilmiştir.
Kesin rehin açığı belgesi “borç ödemeden aciz vesikası” ile eşdeğerde bir belge değildir. Kesin rehin açığı belgesi yalnızca rehnedilen taşınırın borcu karşılamadığını ortaya koyarken, borç ödemeden aciz vesikası borçlunun tüm malvarlığının borcu karşılamak açısından yeterli olmadığın anlamını taşımaktadır.
Davacı bankanın öncelikle borç ödemeden aciz vesikası alarak borcun karşılanamadığını ortaya koyması ve ancak bundan sonra tahsil kabiliyeti bulunmayan krediyi tahsis etmeleri nedeniyle kusur durumuna göre bu miktardan davalıların sorumlulukları belirlenmelidir. Aciz vesikası alınmadan zararın tazmini yoluna gidilmesi henüz oluşmayan bir zarardan dolayı bankanın kredi borçlusu dışında çalışanlarından da kredi tahsili yapmasına yol açar. Aciz vesikası düzenlendiği ortaya konulmadan davanın kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
3.Kabule göre:
a.Dosyada davaya konu kredi tahsis dosyaları, icra dosyaları, banka iç yönetmelikleri dosya arasında bulunmamaktadır. Anılan dosyalar tek tek getirilmeden, buna ilişkin sorumluluk, yeterli teminat alınıp alınmadığı, banka iç prosedürlerine uyulup uyulmadığı ayrı ayrı belirlenmeden denetime elverişli olmayan raporla sonuca gidilmesi hatalıdır.
b.Davalının açık itirazlarına rağmen Bilirkişi olarak aynı bankadan emekli olan E. E.’ten alınan raporla hüküm kurulması doğru olmamıştır.
c.Dosya kapsamından davalıların çalıştıkları bankada yeterli personel bulunmadığının iddia edildiği, bazı imzaların müfettiş denetimleri sonrası tamamlandığı dikkate alındığında iddialar üzerinde durularak yeterli personel çalıştırılıp çalıştırılmadığı bu hususun işveren yönünden müterafik kusur niteliğinde sayılıp sayılmayacağı değerlendirilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.
d.Davalıların zarardaki varsa iç kusur sorumluluklarının belirlenmesinde zararın miktarı açısından “878.901,00 TL nin davalı Y.. G.. nün 439.450,00 TL lik kısmından sorumlu olmak üzere” denilmek suretiyle özellikle davalı Yaşar açısından sorumlu olunan zararın miktarı açısından infazda tereddüt yaratılmıştır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalı taraf yararına takdir olunan 1.100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 12.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.