7. Hukuk Dairesi 2016/12423 E. , 2016/10451 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
İhbar Olunan
Dava Türü : Sendika Aidat Alacağı
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı Sendika vekili, davalı (kapatılan) Belediye"nin davacı ...-İş Sendikas"ının yıllardır örgütlü olduğu bir işyeri olduğunu, davalı bünyesinde çalışan ve müvekkili Sendika"ya üye olan işçilerin Sendika Ana Tüzüğü"ne göre sendikaya üyelik aidatı ödemeleri gerektiğini, davalı ..."nin işçilerden kestiği aidatları bu güne kadar müvekkiline ödemediğini, ödeme tarihinin kanunda ve taraflar arasında imzalanan toplu iş sözleşmelerinde kararlaştırıldığını iddia ederek 01.01.2008-31.12.2010 tarihleri arasındaki döneme ait aidat alacaklarının faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Aidat borcunun muhatabı olan ... Belediyesi"nin 5747 sayılı Kanun ile tüzel kişiliğine son verilmesi nedeni ile bu belediyenin katıldığı ... Belediyesi vekili, davacı Sendikanın eski üyeleri olan kapanan ... Beledeyesi"nden devredilen işçilerin valiliğin 17.9.2010 tarih ve 4 sayılı Tespit ve Değerlendirme Komisyonu kararına dayanılarak 20.09.2010 tarih ve 6661 sayılı yazısı gereği yapılan 23.9.2010 tarihli atama işlemi ile ...Valiliği Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü"ne atanarak Belediye ile ilişiklerinin kesildiğini, bu nedenle davanın husumetten reddi ile davanın işçilerin işvereni olan ..."ne yöneltilmesi gerektiğini, davalı ..."nin 5747 sayılı Yasa ile kurulup 29.03.2009 tarihli yerel seçimlerle birlikte tüzel kişilik kazandığını, ... Belediyesi"nde çalışan işçilerin de davalı ..."ye devredilerek çalıştıklarını, bu işçilerin 14.05.2009 ve 15.05.2009 tarihlerinde üyesi oldukları toplu iş sözleşmesi bağıtlayan ..."ndan istifa ederek Genel İş Sendikası"na üye olduklarını, ayrıca toplu iş sözleşmesinin tarafı belediyenin kapatılması ile toplu iş sözleşmesinin hükümsüz kaldığını, bu nedenle Belediye"nin Sendika"ya aidat ödemekle yükümlü olmadığını, 23.09.2010 tarihinde ise başka bir kuruma atanarak belediye ile ilişiklerinin kesildiğini beyanla davanın reddini istemiştir.
İhbar olunan İdare vekili, davanın ihbarı koşullarının oluşmadığını, ihbar olunana husumet yöneltilemeyeceğini, 2010 yılı Eylül ayında valilik kararı ile norm kadro fazlası işçi olarak müvekkili kuruma devredilen işçilerden birinin 2011 yılında emekli olduğunu, 10 tanesinin idare mahkemesinde açtıkları davayı kazanarak Belediye"ye geri döndüklerini, birinin ise davasının devam ettiğini, onun da emsaller dikkate alındığında geri döneceğini, müvekkili kurum açısından davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, 27.06.2012 ve 08.08.2012 tarihli bilirkişi raporları doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı Sendika"nın 2009 yılı Mayıs ayında sendikadan istifa eden ve toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya devam eden işçiler açısından dayanışma aidatı talep edip edemeyeceği ihtilaflıdır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda işçilerin Sendikadan istifa ettiği tarihten sonrası dönem için yani 2009 yılı Haziran ayından 2010 yılı Eyül ayına kadar olan dönem için dayanışma aidatı hüküm altına alınmıştır.
Dairemizin 07.09.2015 tarih ve 2015/27667 Esas 2015/14094 Karar sayılı Geri Çevirme Kararı üzerine gönderilen belgelere göre, davalı ..."nin kapatılan ... Belediyesi"nde çalışırken 5747 sayılı Kanun hükümlerine göre davalı ..."ye devredilen ancak 2009 yılı Mayıs ayında davacı Sendika"dan istifa eden işçilere kapatılan Belediye ile davacı Sendika arasında imzalanan toplu iş sözleşmesini sözleşme süresinin sonuna kadar uyguladığı anlaşılmaktadır.
İstek dönemi itibari ile uygulanması gereken 2822 sayılı Kanun"un 9 uncu maddesine göre, sendika üyesi olmayan ya da üyeliği sona eren işçilerin toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmesi için işverene başvurması gerekir. İşçinin bu yönde yazılı bir başvurusu mevcut değil ise, işverenin 2821 Sayılı Sendikalar Kanununun 61.maddesi uyarınca dayanışma aidatı ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Davalı işverenin Toplu İş Sözleşmesini üye olmayan ve dayanışma aidatı dilekçesi vermemiş olan işçilere uygulaması halinde re’sen dayanışma aidatı kesilerek ödenmesi gerektiği şeklindeki görüşü benimsemek mümkün değildir. Talep olmaksızın işverenin böyle bir uygulamaya gidemeyeceği de ortadadır. Bu itibarla davacı Sendika"nın istifa eden işçilerin ücretlerinden dayanışma aidatı kesilmesine yönelik işverenden bir talebinin olup olmadığı araştırılmalı; şayet böyle bir talep mevcut ise şimdiki gibi bu dönem için dayanışma aidatı hüküm altına alınmalı; aksi halde dayanışma aidatı talebi reddedilmelidir.
3-Sendika üyelik ve dayanışma aidat alacağına toplu iş sözleşmelerinde kararlaştırılan ödeme gününden itibaren faiz işletilebilmesi için, sendikanın her TİS dönemi için sendika üyesi işçilerin isim listesini, kesilmesi gereken aidat miktarını ve aidatın yatırılacağı banka hesap numarasını işverene bildirmesi şarttır. Sendikanın “bildirim yükümlülüğünü” yerine getirmemesi halinde alacağa toplu iş sözleşmelerinde kararlaştırılan ödeme gününden itibaren faiz işletilemez.
Somut olayda, mahkemece aidat alacağında toplu iş sözleşmesinde belirlenen ödeme gününden itibaren faiz işletilmiş ise de, davacı Sendika"nın kapatılan ... Belediyesi"ne gönderdiği 14.11.2007 tarih ve 1751 sayılı bildirim yazısının belediyeye ne zaman tebliğ edildiği dosya içeriğinden anlaşılamadığı gibi, mahkemece araştırılmamıştır. Bu yazının belediyeye tebliğ edilip edilmediği araştırılmalı; tebliğ edilmiş ise şimdiki gibi; aksi halde dava ve ıslah tarihinden itibaren faize karar verilmelidir.
4-Öte yandan mahkemece temerrüt tarihlerinin karar yerinde gösterilmemesi infazda tereddütlere ve yeni ihtilaflara yol açacağının düşünülmemesi hatalıdır.
5-Davacı Sendika vekili alacağın bankalarca uygulanan en yüksek işletme kredisi faiz oranı ile tahsilini talep ettiği halde, “bankalarca işletme kredilerine uygulanan en yüksek mevduat faizi”ne hükmedilmesi de bozma nedenidir.
O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 10.05.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.