Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2601
Karar No: 2016/12046
Karar Tarihi: 01.06.2016

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/2601 Esas 2016/12046 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2015/2601 E.  ,  2016/12046 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    YARGITAY
    7. Hukuk Dairesi


    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava Türü : Alacak

    YARGITAY İLAMI


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı, davalı işyerinde şoför olarak çalıştığını, 2010, 2011 ve 2012 yıllarına ait fazla çalışma ücreti ve hafta tatili ücretlerinin ödenmesine rağmen 2008 ve 2009 yıllarına ait fazla çalışma ücreti ve hafta tatili ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek fazla çalışma ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
    Davalı, davacının çalışma saatlerini kendisinin belirlediğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Taraflar arasında, davacının fazla çalışma ücreti alacağının bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
    Somut olayda, fazla çalışma iddiasında bulunan davacı iddiasını ispatla yükümlüdür. Davacı vekili, davacıya ait 21.11.2008-03.01.2010 tarihleri arasındaki döneme ilişkin görevlendirme belgelerini dosyaya sunmuş ve bu belgeler esas alınıp taleple bağlı kalınarak 2008 ve 2009 yıllarında davacının haftada 10 saat fazla çalışma yaptığı kabulüyle fazla çalışma alacağı hesaplanmıştır. Kayıt bulunan dönem için fazla çalışma alacağı hesabı yapılması doğrudur. Ancak davacının kayıt bulunmayan dönem için dinlettiği tanıklar, davacı ile birlikte aynı bölümde aynı işi yaparak çalışan kişiler değildir. Bu nedenle davacının çalışma düzenini bilmeyen, konumları itibari ile tam olarak bilmeleri de mümkün olmayan bu tanıkların beyanlarına göre kayıt bulunmayan dönem için fazla çalışma alacağı hesaplanması doğru olmamıştır.
    3-Taraflar arasında, davacının hafta tatili ücreti alacağının bulunup bulunmadığı konusunda da uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı tanık beyanlarına göre davacının haftanın 7 günü çalıştığı ve bu nedenle hafta tatili ücretine hak kazandığı kabulüyle hafta tatili ücreti alacağı hesaplanmıştır. Ancak, davacının sunduğu 21.11.2008-03.01.2010 tarihleri arasındaki döneme ilişkin görevlendirme belgelerinden davacının bazı haftalarda işe gelmediği günlerin bulunduğu görülmüştür. Kayıt bulunan dönemlerde artık tanık beyanlarına itibar edilemez. Bu nedenle bu dönem için kayıtlara göre hafta tatili alacağının hesaplanması gerekirken tanık beyanlarına itibar edilerek hesaplama yapılması hatalı olup bozma nedenidir.
    Ayrıca, 2.maddede belirtildiği üzere davacının kayıt bulunmayan dönem için dinlettiği tanıklar, davacı ile aynı bölümde aynı işi yaparak çalışan kişiler değildir. Bu nedenle davacının çalışma düzenini bilmeyen, konumları itibari ile tam olarak bilmeleri de mümkün olmayan bu tanıkların beyanlarına göre kayıt bulunmayan dönem için hafta tatili alacağı hesaplanması doğru olmamıştır.
    Mahkemece yapılacak iş, bilirkişiden ek rapor istenerek kayıtlara göre davacının çalıştığı tespit edilecek hafta tatili günleri için hafta tatili alacağını hesaplattırmak, hesaplama yapılan dönem için çalışma işveren kayıtlarına dayandığından hakkaniyet indirimi yapılamayacağı gözetilerek ve davacı tarafın kararı temyiz etmemesi nedeniyle davalı lehine oluşan usuli müktesep hak da nazara alınarak hafta tatili alacağı hakkında bir karar vermektir.
    O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 01/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    ...

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi