7. Hukuk Dairesi 2015/44334 E. , 2016/12085 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilamına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili, davacının 15.09.2005-13.08.2008 tarihleri arasında çalıştığını, ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle sözleşmeyi kendisinin haklı olarak feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı davacının iş akdinin devamsızlık nedeniyle feshedildiğini, fazla çalışma yapılmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 27.10.2014 tarihli ilamı ile özetle; ” Somut olayda davacının günde 12 saat çalıştığı anlaşılmaktadır. Taraflarca itiraz edilmeyen puantaj kayıtlarında giriş çıkış saatleri yazmasa da davacının hangi günlerde çalıştığı açıkça tespit edilebilmektedir. Bilirkişi de raporunda puantaj kayıtlarını esas almıştır. Bilirkişi raporu incelendiğinde davacı aralıklı çalışmasına rağmen davacının çalıştığı gün sayısı kesintisizmiş gibi birleştirilerek haftalık hesaplama açısından 7 güne bölünerek hafta sayısı tespit edilmiştir. Örneğin 01.06.2006-30.06.2006 döneminde davacının ilk hafta 5 gün çalıştığı, 2. hafta 3 gün çalıştığı, 3.hafta 4 gün çalıştığı ve 4. hafta 7 gün kesintisiz çalıştığı ve ayın son iki günü diğer haftada iki gün daha çalıştığı görülmektedir. Davacının bu aydaki çalışması aralıklı olarak 21 gündür. Bilirkişi haftalık 45 saati aşan çalışmaları hafta hafta hesaplamak yerine, davacının günde 7,5 saati aşan 3 saat çalışması bulunduğunu, haftada 6 gün çalıştığından 18 saat haftalık fazla çalışma yapıldığını, kesintili 21 günlük çalışmanın 3 haftaya denk geldiğini, 3 haftada 18 saatten 54 saat fazla çalışma yapıldığını kabul etmiştir. İşçilik alacaklarında günlük çalışma hesabın gerektiren gece 7,5 saati aşan çalışmalar, günde 11 saati aşan çalışmalar gibi özel durumlar dışında fazla çalışma haftalık olarak hesaplanır.Bilirkişinin haftalık döküm yaparak 45 saati geçen çalışma varsa bu kısmı fazla çalışma olarak hesaplaması gerekirken tüm çalışma dönemindeki kesintili çalışmaları gün üzerinden toplayarak hafta sayısını bulmak suretiyle kesintisiz çalışmış kabul ederek yaptığı hesaplama hatalı olup bozma nedenidir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkeme bozma ilamına uymuş, fazla mesai ücret alacağı yönünden puantaj kayıtları dikkate alınarak, davacının haftalık çalışma saatlerinin dökümü yapılmış, her ay davacının kaç saat fazla çalışma yaptığının tesbiti ile fazla çalışma ücret alacağı hüküm altına alınarak bozma ilamının gereği yerine getirilmiş ise de; avukatlık ücreti ve yargılama gideri hatalı olarak hüküm altına alınmıştır.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan 2015 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesi “(1)Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez. Hükmünü içermektedir.
Somut olayda; dava dilekçesinde ve ıslah dilekçesinde talep edilmiş olan toplam alacak miktarları açısından mahkemece reddine karar verilmiş olan toplam miktar 1.311,16 TL "dir. Reddedilen miktarın maktu ücretin altında kaldığı anlaşılmakla Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 2. fıkrası gereği 1.311,16 TL davalı lehine avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi hatalıdır. Yine, yargılama kapsamında davacı tarafından yapılan toplam yargılama gideri 258,00 TL, davalı tarafça yapılan yargılama gideri de 100 TL dir. Toplam talep miktarı 11.685,00 TL olup, red edilen miktar ise 1.311,16 TL dir. Bu kapsamda kabul ve ret oranına göre, davacı tarafından yapılan yargılama masrafı yönünden; davacı taraf için 30.21 TL yargılama gideri, davalı taraf için ise 227,79 TL yargılama giderine, davalı tarafından yapılan yargılama masrafı yönünden de kabul red orarına göre davacı taraf için 11.71 TL davalı taraf için ise 88,29 TL yargılama giderine karar verilmesi gerekirken,davanın kısmen kabul kısmen reddedildiği dikkate alınmaksızın tüm yargılama giderinin davalı üzerine bırakılması hatalı olup bozma sebebi ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HUMK’nun 436/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan;
“Davacı tarafça yapılan 258-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” rakam ve sözcükleri çıkartılarak yerine;
“ a-Davacı tarafça yapılan toplam 258,00 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre hesaplanan 227.79 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
b-Davalı tarafça yapılan toplam 100,00 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre hesaplanan 11,71 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına,
2-Hüküm fıkrasının (4) numaralı bendine;
“Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi gereğince 1.311,16 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 02/06/2016 gününde oybirliği ile karar verildi.