Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/34917
Karar No: 2016/4379
Karar Tarihi: 25.02.2016

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/34917 Esas 2016/4379 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2015/34917 E.  ,  2016/4379 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava Türü : İşe iade

    YARGITAY İLAMI

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    Davacı vekili ; iş akdinin sendikal nedenle feshedildiğini öne sürerek feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının işe iadesine karar verilmesini ve sendikal fesih nedeniyle tazminata hükmedilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, feshin geçerli nedene dayalı olduğunu ve sendikal tazminat talebinin yerinde bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davalı iş veren tarafından 17/01/2014 tarihli yazı ile çamur hazırlama elemanı olarak çalıştığı işyerinde yatırımlar ve kadro değişikliği nedeni ile seramik sıhhi ürünler üretimi yapan iş yerinde paketleme&kalite ayrım elemanı olarak çalışma konusunda davacıya görev değişikliği teklifinde bulunulduğu, davacının 20/01/2014 tarihli davalı iş verene verdiği dilekçe ile görev değişikliğini ailevi nedenlerden dolayı kabul etmediğini belirtip kıdem tazminatının ödenmek sureti ile işten ayrılmak istediğini bildirdiği, dava dilekçesinde açıklandığı üzere belgedeki imza ve yazıların davacının eli mahsulü olduğu, söz konusu belgelerin davalı iş veren tarafından manevi baskı altında alındığının davacı tarafından ispatlanamadığı, tanıkların söz konusu belgelerin tanzimine yönelik görgüye dayalı bilgilerinin bulunmadığı hatta davacı tanığı ...’in “sendika üyesi olmaları nedeni ile iş verenin üzerlerinde baskı kurup baskılar artınca işten ayrılmak zorunda kaldık” biçiminde beyanının olduğu nazara alındığında davalı iş veren tarafından yapılan feshin geçerli nedene dayalı olduğu, davacının görev değişikliğini kabul etmemesi nedeni ile hizmet akdinin iş veren tarafından feshedildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içerisinde bulunan ""17.1.2014 tarihinde tarafıma tebliğ edilen görev değişikliğini ailevi nedenlerden dolayı kendi istek ve rızamla kabul etmiyorum.20.01.2014 tarihinden itibaren kıdem tazminatım ödenerek işten ayrılmak istiyorum. "" istiyorum içerikli yazının davacı tarafından yazılarak imzalandığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
    Davalı işverenin 20.01.2014 tarihinde işçinin haklı nedenle fesih gereği talep ettiği kıdem tazminatının ödenerek iş akdinin davacı tarafça feshinin kabul edildiğine ilişkinin fesih bildirimi, davacı tarafından ""tüm yasal haklarım saklıdır"" şerhi ile tebliğ alınmıştır.
    Dairemizce aynı gün temyiz incelemesi yapılan 2015/42897, 2015/32345, 2015/42108 ve 2015/42191 Esas sayılı dosyalar ile eldeki dava dosyası birlikte incelendiğinde ve davacının fesih bildirimini tüm yasal haklarının saklı olduğu şerhi ile imzaladığı ve davacının görgüye dayalı olmsa dahi baskı ile kendisinden dilekçe alındığını doğrulayan tanık beyanları birlikte dikkate alındığında, iş akdine işveren tarafından son verildiği, davacının iradesinin fesada uğratıldığı ve davacının iş akdine son vermek gibi bir niyetinin bulunmadığı anlaşıldığından feshin geçersiz olduğunun tespiti ile davacının işe iadesine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddedilmesi hatalıdır.
    Ayrıca, davacı feshin sendikal nedene dayalı olarak yapıldığını iddia etmiş olup bu konu araştırmaya muhtaçtır.
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 18.maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
    Sendikal tazminat 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun 25"inci maddesinde düzenlenmiş, işçilerin işe alınmalarının, belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri veya belli bir sendikadaki üyeliği korumaları veya üyelikten istifa etmeleri şartına bağlı tutulamayacağı ilk fıkrada hükme bağlanmıştır. Sözü edilen maddenin ikinci fıkrasında ise, işverenin, sendika üyesi olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında, çalışma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamayacağı kuralı getirilmiştir.
    İşverenin, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun 25"inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca iş sözleşmesini sendikal nedenlerle feshetmesi halinde işçi, 4857 sayılı Kanunun 18, 20 ve 21 inci madde hükümlerine göre dava açma hakkına sahiptir. İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğinin tespit edilmesi hâlinde, 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir. Ancak işçinin işe başlatılmaması hâlinde, ayrıca 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen tazminata hükmedilmez. İşçinin 4857 sayılı Kanunun yukarıdaki hükümlerine göre dava açmaması ayrıca sendikal tazminat talebini engellemez.
    Dairemizce, sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, iş yerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, iş yerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, iş yerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması gibi ölçütler belirlenmiştir.
    Davacı taraf eldeki dava dosyası ve Dairemizce aynı gün temyiz incelemesi yapılan 2015/42897, 2015/32345, 2015/42108 ve 2015/42191 Esas sayılı dosyalarda, 28.02.2014 tarihinde iş aldi feshedilmiş gözüken 72 işçinin aslında iş akdinin feshedilmediğini, bu işçilerin davalının başka bir işyerinde (vitrifiye fabrikası) görevlendirildiklerini, 2014 Ocak ve Şubat ayında aslında toplam 60 işçinin iş akdine son verildiğini, sendika üyeliğinin yoğunlaştığı 07.01.2014 -29.01.2014 tarihleri arasındaki dönemde ise davacı dahil 24 işçinin iş akdine son verildiğini, iş akdine son verilen bu işçilerden 20"sinin sendikalı olduğunu, 4"ünün ise sendikal faaliyetlere katılan kişiler olduğunu öne sürmüştür.
    Mahkemece, uzman bilirkişilere işyeri kayıtları üzerinde inceleme yetkisi de verilmek suretiyle davalı .AŞ ve ...AŞ şirketlerinin fesih tarihindeki işçi sayıları, bu işçilerden kaçının sendika üyesi olduğu, sendikalı olup da işten ayrılan kaç kişi olduğu, bu işçilerden kaçının çalıştırılmaya devam ettirildiği, işyerine yeni işçi alınıp alınmadığı, sendikalı olup da işyerinde halen çalışan kaç kişi olduğu, sendika üyesi olmadığı halde iş akdine son verilen işçi sayısının kaç olduğu, davacının iddia ettiği gibi vitrifiye fabrikasındaki işyerine 72 işçinin nakil edilip edilmediği, nakil edilenlerin kaçının sendikalı olduğu yukarıda belirtilen ilke kararı doğrutusunda araştırılmalı ve toplanacak deliller dosya içeriği ile yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususu kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
    Açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazları yerinde olup hüküm açıklanan nedenler ile bozulmalıdır.
    SONUÇ; Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 25/02/2016 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi