7. Hukuk Dairesi 2015/43763 E. , 2016/563 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
I-Davacı, asıl işveren olan davalı şirket bünyesinde temizlik işçisi olarak işe başladığını, iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız ve usulsüz bir şekilde sona erdirildiğini iddia ederek bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı ise temizlik işini ihale ile anahtar teslimi başka firmalara verdiklerini ve bu firmalarla aralarında asıl-alt işveren ilişkisi olmadığını, davacının kendi işçileri olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı asıl işveren, davacı ve aynı gün temyiz incelemesi yapılan diğer dosyalarda bazı alt işverenlere davanın ihbar edilmesi için dilekçe ile talepte bulunmuş, mahkemece ihbar dilekçeleri ilgili alt işveren firmalara tebliğe çıkarılmış, bir kısmına tebliğ yapılmış, bir kısmına çıkarılan tebligatın iade edildiği ya da tebligat parçalarının dosyaya alınmadığı görülmüş, bazı dosyalarda ise ihbar dilekçeleri tebliğ edilmekle beraber ya da davalı asıl işverenin ihbar talebinde bulunmamakla birlikte işçinin özlük dosyası ile ödeme belgelerinin alt işverenlerden temini talebinin dikkate alınmadığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK"nun 61 vd maddelerinde düzenlenen davanın ihbarı ile taraflardan biri davayı kaybettiği taktirde, 3.kişiye veya 3.kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı 3.kişiye ihbar edebilir.
İhbar yazılı olarak yapılır. İhbar sebebinin gerekçeleriyle birlikte açıklanması ve yargılamanın hangi aşamada bulunduğunun belirtilmesi gerekir.
Dava kendisine ihbar edilen kişi, davayı kazanmasında hukuki yararı olan taraf yanında davaya katılabilir.
Müdahale talebinde bulunan 3.kişi, yanında katılmak istediği tarafı, müdahale sebebi ve bunun dayanaklarını belirten bir dilekçeyle mahkemeye başvurur. Müdahale dilekçesi, davanın taraflarına tebliğ edilir. Mahkeme, gerekirse taraflarla birlikte 3.kişiyi de dinlenmek üzere davet eder, gelmeseler dahi müdahale talebi hakkında karar verir.
6100 sayılı HMK"nın yukarıda belirtilen ilgili hükümleri dikkate alındığında mahkemece, davalı asıl işverenin, davanın ihbarını talep ettiği bir kısım taşeron şirketler ile ilgili olarak ihbar dilekçesinin tebliğ edilmeksizin ya da tebliğ edildiğine dair tebligat parçaları dosyaya alınmaksızın ve özellikle de davalı şirket vekilinin ihbar dilekçelerinin dönüşünün beklenilmesini talep etmesine rağmen ara kararı ile ihbar dilekçelerinin eksiksiz olarak tüm alt işverenlere tebliği dahi beklenmeksizin karar verilmesi hatalıdır.
Yapılması gereken, davanın ihbarı talep edilen tüm alt işveren şirketlere ihbar dilekçesi ve dava dilekçesinin tebliği sağlanarak ve tebliğ edildiğine dair tebligat parçaları eksiksiz dosyaya alınarak ihbar edilen taşeron şirket/şirketlerin, sunmaları halinde beyan dilekçeleri ile varsa delilleri toplanmalı, ihbar olunan şirketlerin yargılamayı takip etmemeleri halinde ise asıl işveren olan davalı şirketin cevap dilekçesinde ve aşamalarda belirttiği üzere davacı işçiye ait özlük dosyası ile bordro gibi ödeme belgelerinin ve hizmet alım sözleşmelerinin birer suretlerinin söz konusu alt işveren şirketlerden müzekkere ile istenerek getirtilmeli ve çıkacak sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemece eksik ve yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi bozma nedenidir.
II-Kabule göre de;
1-Seri halde Dairemize gelen dosyaların incelenmesi sırasında .... İş Mahkemesinin 2014/333 Esas ve 2015/624 Karar sayılı dosyasında sunulan 2011 ve 2012 yıllarına ait bordroların sunulduğu tespit edilmiştir. Bu bordroların incelenmesinde davacılara yıllara göre değişen miktarlarda yol ve yemek ücretinin ödendiği anlaşılmaktadır. Ayrıca dosyamızda bulunan 2014 yılı Ocak ve Şubat ayları bordrolarında da farklı yemek ve yol ücretlerinin tahakkuk ettirildiği görülmüştür. Zaten bu dosyada davacı da iş akdinin feshinden önceki bir yıl, yol ve yemek ücretlerini ödendiğini kabul etmektedir. Bu durum karşısında yol ve yemek ücreti tahakkuk ve ödeme belgelerinin alt işverenlerden istenerek getirtilip, bordroların temin edilememesi durumunda, her ne kadar sunulan bordrolar temizlik işçilerine ait ise de aynı dönemde çalışan işçilere farklı yol ve yemek ücreti ödenmesini haklı kılacak sebepler varsa bu sebepler açıkça belirlenerek farklı ücrete değer verilmesi, aksi taktirde sunulan bu bordrolardaki ücretlerin baz alınarak daha fazla ücret tahakkukuna gidilmemesi, ayrıca son bir yıl yemek ücretlerinin ödendiği hususunda dilekçesinde beyan bulunmayan davacılardan da bizzat sorularak açıklattırılması, bordro sunulmayan dosyalarda 2011 ve 2012 yıllarına ait yol ve yemek ücretleri tahakkukları ve ödemeleri olduğundan bordroda adı bulunan davacıların yol ve yemek ücreti hesabının da bu ödemelerin mahsubundan sonra yapılması gereği yeniden rapor aldırılarak bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
2-Davacı kısmi dava açıp dava ve ıslah dilekçesi ile ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarına mevduat faizi talep ettiğinden mahkemece ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarına yasal faiz oranını geçmemek üzere mevduat faizi yürütülmesi gerekirken yazılı şekilde yasal faize hükmetmesi hatalı olmuştur.
3-Bilirkişinin net olarak hesapladığı miktarlar üzerinden karar verilmesine rağmen kararda bu miktarların net olduğunun belirtilmemesi infazda tereddüte neden olacağından hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 21.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.