7. Hukuk Dairesi 2021/642 E. , 2021/2277 K.
"İçtihat Metni"7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.09.2016 tarihinde verilen dilekçeyle inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil kabul edilmediği takdirde tazminat talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın reddine dair verilen 11.01.2019 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından eski hale getirme talebi ile temyiz edilmesi üzerine dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil kabul edilmediği takdirde tazminat isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, davalının Fransa"da yaşamakta olup orada ticaretten kazanmış olduğu parayı müvekkille kurmuş olduğu ortaklıkta, müvekkil aracılığı ile Türkiye’de taşınmaz alımı ile değerlendirdiğini, dava konusu 9068 ada 3 parsel sayılı taşınmazı 14.06.2012 tarihinde 1.840.000TL"ye satın aldığını, müvekkilinin satın alma işlemini adına kayıtlı çok fazla taşınmaz olması sebebiyle Maliye ile sorun yaşamamak adına ve aradaki güven ilişkisine de dayalı olarak o tarihte kayınbiraderi olan davalı adına vekaletname ile yaptığını, söz konusu taşınmazın her ne kadar tapuda davalı adına satın alınmış ise de aralarındaki ortaklık ilişkisi gereği taşınmazdaki hak sahipliğinin yarı yarıya olacağı şeklinde tarafların anlaştıklarını, müvekkilinin eşinden boşanması ile birlikte evliliğinden kaynaklı husumetin tarafların ilişkilerine de yansıdığını, aradaki ortaklık ilişkisinin inkar edilmeye başlandığını beyanla, dava konusu taşınmazın % 50"sinin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, bu talebin kabul edilmemesi halinde mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000TL"nin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin istinaf istemi üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili eski hale getirme talepli temyiz isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili temyize cevap dilekçesinde Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin kararını tebliğ alan Songül ile davacının boşanmış olmalarına karşın fiilen birlikte yaşadıklarını, diğer yargılama faaliyetlerinde yer alan bir çok tebligatın boşanma tarihinden sonra eşi sıfatıyla Songül tarafından tebellüğ edildiğini, eski hale getirme talebinin, davacının tebligatın geçersizliğini ileri sürmesinin TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralına aykırı olduğunu beyan etmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 95. ila 100. maddeleri arasında eski hale getirme kurumu düzenlenmiştir. Kanunda, elde olmayan sebeplerle, kanunda belirtilen veya hâkimin kesin olarak belirlediği süre içinde bir işlemi yapamayan kimsenin eski hâle getirme talebinde bulunabileceği, süresinde yapılamayan işlemle ulaşılmak istenen aynı sonuca, eski hâle getirme dışında, başka bir hukuki yoldan ulaşılabiliyorsa, eski hâle getirme talebinde bulunulamayacağı, eski hâle getirmenin dilekçeyle birlikte işlemin süresinde yapılamamasına sebep olan engelin ortadan kalkmasından itibaren iki hafta içinde talep edilmesi gerektiği açıklanmaktadır.
İlk derece ve istinaf yargılamalarında, en geç nihai karar verilinceye kadar eski hâle getirme talebinde bulunmasının mümkün olduğu, ancak nihai karar bir tarafın yokluğunda verilmişse, tahkikat aşamasında kaçırılan süreler için kararın verilmesinden sonra da eski hâle getirme talebinde bulunulabileceği, ilk derece mahkemeleri veya bölge adliye mahkemelerinde eski hâle getirme talebinin ön sorunlar hakkındaki usule göre; Yargıtayda ileri sürülecek eski hâle getirme talebinin ise temyiz usulüne göre yapılıp, inceleneceği düzenlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından verilen 04.07.2019 tarihli kararını; davacı vekiline 14.07.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından verilen 22.07.2019 tarihli dilekçe ile davacının kendisini azlettiğini beyan ederek tebligatın davacı asıla çıkarılmasının talep edilmesi üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesince kararın davacının en son yerleşim yeri adresine tebliğe çıkarıldığı, kararın “aynı konutta ikamet ettiğini beyan eden eşi” Songül Dokuyucu imzasına 11.09.2019 (Pazartesi) tarihinde tebliğ edildiği, eski hale getirme talepli temyiz dilekçesinin ise tayin edilen davacı vekili tarafından UYAP sistemi üzerinden elektronik imzalı olarak 18.10.2019 tarihinde gönderildiği, öğrenme tarihinin temyiz dilekçesinde beyan edilmediği anlaşılmaktadır.
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf talebinin esastan reddine dair kararın müvekkilin boşanmış olduğu eşi tarafından tebellüğ edildiği, müşterek çocukların velayetinin müvekkili davacıda olduğunu, eşinin çocukları ile görüşmek için geldiği sırada tebliğ aldığını, boşandığı eşin başka bir yerleşim adresinde yaşadığını ve tebligattan haberi olmadığı beyan edilerek eski hale getirme talebinde bulunulmuştur. Ekli boşanma ilamına göre; davacının 27.02.2014 tarihli ilam ile hazırlanan protokol kapsamında anlaşmalı olarak boşandığı, ilamın 12.03.2014 tarihinde kesinleştiği, “anne Songül"ün her ayın 1. ve 3. haftası Cumartesi günü saat 17:00 ve izleyen gün Pazar saat 14:00’a kadar, bayramların ilk günü, Şubat yarı tatili 1-7. günleri ile Temmuz ayı 1-31. günleri arasında çocuklarla görüşmesine” karar verildiği, temyize konu karar tebellüğ tarihinin görüşme tarihleri ile uyumlu olmadığı anlaşılmaktadır. Öte yandan davacının yerleşim yeri adresine tebliğe çıkarılan Adana 8. İcra Dairesinin 2019/13185 ve 2019/13168 Esas sayılı dosyalarına ait ödeme emri 07.10.2019 (Pazartesi), Mersin 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/303 Esas sayılı dosyasına ait duruşma günü bildirimine yönelik tebligat 11.09.2019 (Çarşamba), Adana 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/598 Esas sayılı dosyasına ait duruşma günü bildirimine yönelik tebligat 07.08.2019 (Çarşamba) tarihinde “aynı konutta ikame eden eşi” açıklamasıyla Songül Dokuyucu imzasına tebliğ edilmiştir. Antalya Genel İcra Dairesi Talimat İcra Bürosu tarafından 23.12.2019 (Pazartesi) tarihi saat 14:00’da tanzim edilen haciz tutanağının davacının son yerleşim yeri olan ve kararın tebellüğ edildiği adreste icra edildiği, Songül Dokuyucu’nun ...’nun eşi olduğunu beyan ettiği, boşanmış oldukları yönünde bir beyanının zabıtta yer almadığı, tutanağın Songül Dokuyucu tarafından “borçlu eşi” sıfatıyla imzalandığı da anlaşıldığından 6100 sayılı HMK"nun 98/2 ve 100. maddeleri uyarınca eski hale getirme talebinin reddi ile süresi geçirilen temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin eski hale getirme talebi ile süresinde olmayan temyiz isteminin REDDİNE, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, 25.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.