7. Hukuk Dairesi 2021/732 E. , 2021/2885 K.
"İçtihat Metni"7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.06.2016 gününde verilen dilekçe ile 222 sayılı Kanunun 62. ve 65. maddeleri gereğince tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.02.2019 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı ... vekili tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı, davalı ... Belediyesi adına kayıtlı 6617 ada 1 parsel sayılı taşınmazın imar planında ilköğretim alanında kaldığını, 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanununun 62. ve 65. maddeleri gereğince bedelsiz devri talebine davalının olumlu cevap vermediğini ileri sürerek ilgili parselin tapu kaydının iptali ile ... adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne, davalı ... Belediyesi adına kayıtlı 6617 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile ... adına tesciline, karar verilmiştir.
Hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 10.10.2019 tarihli 2019/1242 Esas- 2019/1606 Karar sayılı ilamı ile; istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanununun 62. ve 65. maddeleri gereğince çözüme kavuşturulacağı kuşkusuzdur. Yasa kapsamına giren yerin ilköğretim ve buna ilişkin faaliyetin devamının zorunlu kıldığı yer olacağı, yasal düzenlemenin liseyi kapsamadığı tartışmasızdır. Oysa somut olayda mahkemece mahallinde uygulama yapılarak taşınmazın ve binaların niteliği ve kullanım şekilleri belirlenmemiş, ilköğretim okulu ve okulun faaliyeti için gerekli olan alanın tespiti yapılmamıştır. Öyleyse, mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli olduğu söylenemez.
Hâl böyle olunca; mahkemece öncelikle mahallinde keşif yapılarak ilköğretim okulu ve alanı olarak tasarruf edilen yerlerin saptanması, encümen kararına dayalı olarak ifrazının mümkün olup olmadığının belirlenmesi, aksi durumda uyuşmazlığın paylı mülkiyet hükümleri gözetilerek çözümlenmesi, diğer bir deyişle davacının taşınmazda ilköğretim okulu nedeniyle paydaş kılınması, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.
Kabule göre de; davaya konu 6617 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ve 6617 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 24.02.2016 tarihinde tevhidi sonucu 6617 ada 8 parsel sayılı taşınmazın oluştuğu tapu kayıtlarından anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece taşınmazın yeni parsel numarası üzerinden hüküm kurulması gerekirken kapalı kayıt hakkında infazı kabil olmayacak şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
Bu nedenle, eksik araştırma ve inceleme ile infaza uygun olmayacak şekilde verilen kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ve HMK"nın 373/1. maddesi gereğince davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA; karardan bir örneğin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 10.11.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.