(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2012/4324 E. , 2012/7322 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ortaklığın giderilmesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ortaklığın giderilmesi davasına dair karar davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmediğinden, mahkemece 22.02.2012 tarih ve 2011/208 - 2011/348 sayılı kararla temyiz dilekçesi reddedilmiş, red kararı yasal süre içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, beş adet taşınmazın ortaklığının giderilmesine ilişkindir. Mahkemece, satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir..
Davalı ...’ya hüküm, Tebligat Kanununun 21. maddesine göre tebliğ edilmişse de, tebliğ sırasında adreste bulunmama sebebi yazılmaması karşısında, Tebligat Kanunu 21.maddesine uygun tebliğ edildiğinden bahsedilemez. Bu nedenle hükmü temyiz eden davalı ...’nın öğrenmeye göre temyiz istemi süresinde olduğundan, mahalli mahkemenin 22.02.2012 gün ve 2011/208-348 sayılı ek kararının kaldırılmasına karar verildi. Dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davasını paydaşlardan (ortaklardan) biri veya bir kaçı diğer paydaşlara (ortaklara) karşı açar. Davada bütün paydaşların (ortakların) yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Mülga 1086 sayılı HUMK.nun 73.maddesini karşılayan, 6100 sayılı HMK.nun 27.maddesine göre de, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi haklarıyla bağlantılı olarak, hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Hukuki dinlenilme hakkı, Anayasanın 36.maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6.maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur.
Olayımıza gelince; davalı ..."ya dava dilekçesi Tebligat Kanununun 21.maddesine göre tebliğ edilmişse de, tebligat mazbatasındaki adresin, "adres kayıt sistemi"nde gösterilen adres ile aynı olup olmadığı belirtilmemiştir. Bu durumda tebliğ işleminin Tebligat Kanununun 6099 sayılı Kanunla eklenen 21/2 maddesinde belirtilen usule uygun olduğu söylenemez. Ayrıca, komşu imzası ya da imzadan imtinaya ilişkin bir kayıt da bulunmadığından Tebligat Kanununun 21/1 maddesinde belirtilen usule de uyulmamıştır. Bu nedenle yapılan tebligat usulsüz olduğundan davalının duruşmadan haberdar olduğundan sözedilemez. Ayrıca, dava konusu edilen ve satışına karar verilen ... parselin tapu kaydına göre, 8/16 pay sahibi ... davada taraf olarak gösterilmediği gibi davaya da dâhil edilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda taraf teşkili sağlandığı söylenemez.
Bu nedenlerle; davalı ..."ya Tebligat Kanununda değişiklik yapan 6099 sayılı Kanunun 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe girdiği gözetilerek, usulüne uygun tebligatın yapılması, dava konusu ... parselde pay sahibi ..."nin sağ ise kendisinin, ölü ise ilgilisinden mirasçılık belgesi istenerek, mirasçılarının davaya dahil edilerek, taraf teşkili sağlandıktan sonra, işin esasının incelenmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 15/05/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.