(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2012/152 E. , 2012/4098 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali-Alacak
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali-alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira parasının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının 1.7.2009 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli sözleşme ile kiracı olduğunu,davalı kiracının 15 Şubat 2010 tarihi itibariyle sözleşmeyi feshettiğini bildirdiğini, davacının cevabi ihtarname ile tek taraflı feshi kabul etmediğini belirttiğini, 2010 yılı şubat ayı kirasının ödenmemesi nedeniyle muacceliyet şartı gereği dönem sonuna kadar olan kira bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan takibe davalı borçlunun itiraz ettiğini, icra dosyasına bırakılan kiralananın anahtarını 25.2.2010 tarihinde teslim aldığını belirterek itirazın iptaline ve takibin devamı ile davalının %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiştir. Davalı vekili, taraflar arasındaki önceki döneme ait 22/06/2008 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin 10. maddesine göre kiracının bir ay önceden yazılı olarak bildirmek suretiyle tahliye yetkisinin bulunduğunu, bu hükmün takibe konu olan yeni kira sözleşmesi dönemi için de geçerli olduğunu, taşınmazın 15.2.2010 tarihinde, 15 günlük şubat ayı kirası ödenmek suretiyle tahliye edildiğini belirterek tahliye tarihinden sonraki kira bedellerinin istenemeyeceğini ve davanın reddini savunmuştur.
İcra takibinde ve davada dayanılan ve hükme esas alınan 1.7.2009 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede bir kira ödenmediği taktirde muacceliyet şartı kararlaştırılmıştır. Bu şart geçerli olup tarafları bağlar.Davalı, kiralananın 15.2.2010 tarihinde tahliye edildiğini, kira borcu bulunmadığını ileri sürerek itirazda bulunmuştur. Her ne kadar davalı tarafından davacıya gönderilen ihtarname ile kiralananın 15.2.2010 tarihinde tahliye edileceği bildirilmiş ise de kira sözleşmesinde kiracıya dönem sonundan önce tek taraflı fesih yetkisi veren bir düzenleme bulunmamaktadır.Kiracının kira süresi sona ermeden kira sözleşmesini tek taraflı olarak feshederek kiralananı tahliye etmesi durumunda kural olarak kira süresinin sonuna kadar kira parasından sorumludur. Bununla birlikte davacı kiralayanın bu yerin yeniden kiralanması konusunda gayret göstermesi, böylece zararın artmasını önlemesi için kendisine düşen ödevi yapması gerekir. Aksi halde hakim tarafından tenkise tabi tutulur. Bu durumda davacının zararı kiralananın aynı koşularla yeniden kiraya verilebileceği
tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından ibarettir. Davalı tarafından ibraz edilen 7.4.2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesine göre taşınmazın davacı tarafından 7.4.2010 tarihinde yeniden kiraya verildiği savunulduğuna göre mahkemece bu husus üzerinde durularak taşınmazın yeniden kiraya verilebileceği makul sürenin tespiti ile bu sürenin yeniden kiraya verildiği tarihten daha az olduğunun tespiti halinde makul süreye kadar, daha çok olduğunun tespiti halinde ise yeniden kiraya verildiği tarihe kadar olan kira bedellerinden sorumlu tutulması gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 15.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.