6. Hukuk Dairesi 2015/2363 E. , 2016/234 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira alacağının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafından süresinde yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar dava dilekçesinde, işyeri(dükan) nitelikli mecurun 3/4 hissedarı olduklarını 1/4 hissedarın ise dava dışı ... olduğunu aralarında anlaşarak davalı ile 01.04.2013 başlangıç tarihli aylık 400TL kira bedelli sözlü kira sözleşmesi yaptıklarını, hisselerine düşen aylık 300TL’ nin hiç ödenmediğini belirterek 08.04.2014 takip tarihli icra dosyasında 05.04.2013 ile 05.04.2014 tarihleri arasında muaccel olan 13 aylık toplam 3900TL nin tahsilini istedikleri, davalı tarafından yapılan itirazda, kira sözleşmesinin ... ile yapıldığı, davacılarla kira sözleşmesi olmadığı, husumet nedeniyle reddi gerektiği, bankaya ... hesabına aylık 400TL’nin ödendiği ve borcun olmadığı belirtilmiştir. Davacı davalının itirazının haksız ve yersiz olduğunu belirterek itirazın iptaline, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı cevap dilekçesinde; davacıların husumetinin bulunmadığını, kira sözleşmesinin dava dışı ... ile yapıldığını ve ... banka hesabına aylık 400TL ödemenin yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
HMK’nun 190.maddesi uyarınca ispat yükü, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. HMK’ nun 189/3.maddesi uyarınca kanunun belirli delillerle ispatını emrettiği hususlar başka delillerle ispat olunamaz. Aynı yasanın 200.maddesine göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin yapıldıkları zamanki miktar ve değeri 2.500 Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir.
Olayımıza gelince; Davacılar, 01.04.2013 başlangıç tarihli sözlü işyeri kiralama sözleşmesine dayanarak davalıdan hisselerine düşen 3900TL kira alacağının tahsilini istemiştir. Davalı ise taraflar arasında yazılı ve sözlü kira ilişkisi bulunmadığını savunmuştur. Somut olayda davacılar kira ilişkisinin varlığından hareketle alacak isteminde bulunduğuna göre kira ilişkisinin varlığını ispat külfeti davacılara aittir. Davacılar yazılı delillerle kiracılık ilişkisini kanıtlayamazlarsa delil listesinde “yemin” ibaresinin bulunmasına göre davacıya açıkça taraflar arasında kira ilişkisi bulunup bulunmadığı konusunda davalıya yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılmalıdır. Davacının kiracılık ilişkisini ispatlayamaması durumunda davalının dava dışı ... ile kira sözleşmesi yaptığı kabul edildiğinden davacıların paylarına düşen kira alacağını istemelerinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ancak davalı, dava dışı ... hesabına dava konusu dönem kiralarını yatırdığını kanıtladığından davacıların paylarına düşen kira bedellerini dava dışı ...’dan istemeleri gerekmektedir. Mahkemece açıklanan bu hususlar gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.
Hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 21/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.