MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : İrtikap
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Şişli ve İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi sanık ..."ün eşi ..."ün Alman Hastanesinde olduğu burun ameliyatı nedeniyle taburcu edilmesi sırasında ameliyat ücreti ve masraflar ile ilgili sorun çıkması üzerine sanık ..."ün eşi ..."ün hastane masrafları için belediyede şoför olarak çalışan sanık ..."nun adına oluşturulmuş ve gayri meşru işlerde kullanıldığı anlaşılan Vakıflar Bankası Osmanbey Şubesindeki hesabının devreye sokulduğu, verilen talimat üzerine Şişli belediyesinde raportör olup belediye başkanlık makamının onayı ile yatırım, arsa üretim ve planlama danışmanlığında başkan danışmanı olarak görevlendirilen sanık ..."in sanık ..."nu telefonla arayıp bu hesaptan kendisine bir boş çek vermesini istediği, ..."nun miktarı boş olarak hazırladığı, Vakıflar Bankası Osmanbey Şubesinin 2014075 numaralı hesabına bağlı D9659969 numaralı çeki sanık ..."e verdiği, bilahare 450.000.000 TL meblağlı hamiline olarak doldurulan çekin Alman Hastanesine verilerek ödemenin gerçekleştirildiği, bu paranın ..."nun hesabına .... şirketi tarafından yönlendirilerek yatırıldığı, Şişli Belediyesinin bir takım gayrimenkullerinin üst kullanım haklarının öncelikle sanık ..."ün yönetim kurulu başkanı olduğu bir şirkete devredilmesi, ardından da bahse konu şirketin bir başka şirkete bu hakları devredip netice itibariyle ..... şirketinin bu gayrimenkullerin kira hakkını aynı tarihlerde almış olduğu hususu gözetildiğinde bahse konu paranın bu şirket tarafından hiçbir neden yokken sanık ..."ün hastane masrafı olarak....... hesabına yatırmaları hayatın olağan akışına uygun görülmediğinden, paranın bu hakkın kendilerine verilmesi karşılığı olarak yatırılmış olacağı, sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde üzerlerine atılı irtikap suçunu işledikleri kabul edilen olayda;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30/03/2010 tarih ve 2009/5-167-2010/70 sayılı Kararında da açıklandığı üzere; icbar suretiyle irtikap suçunda mağdurun iradesini baskı altında tutmaya elverişli olmak koşuluyla, doğrudan doğruya veya dolaylı biçimde yapılan her türlü zorlayıcı hareketin icbar kavramına dahil olduğu, manevi cebirin, belli bir şiddete ulaşması, ciddi olması, mağdurun baskının etkisinden kolaylıkla kurtulma olanağının bulunmaması gerektiği,
05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun ile değişiklik yapılıncaya kadar yürürlükte kalan 252/3. maddesinde "rüşvet bir kamu görevlisinin, görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır." denilerek sadece nitelikli rüşvete yer verildiği, kamu görevlisinin yapması gereken bir işi yapması ya da yapmaması gereken işi yapmaması için yarar sağlamasının (05/07/2012 tarihine kadar) rüşvet suçu kapsamından çıkarıldığı, bu eylemlerin TCK"nın 257/3. maddesine uyan görevi kötüye kullanma suçu kapsamında değerlendirildiği,
Yine, 5237 sayılı TCK"nın rüşveti tanımlayan 252. maddesinde 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik neticesinde, kamu görevlisinin yapması gereken bir işi yapması ya da yapmaması gereken işi yapmaması için yarar sağlamasının da rüşvet suçu kapsamına alındığı, bu itibarla;
Dava konusu olayla ilgili olarak ...... A.Ş."nin suç tarihindeki yetkililerinin tespiti ile özellikle dosya kapsamında adı geçen ..... tanık olarak beyanlarına müracaat edilip ..."ün 28/05/1997 tarihinde olduğu burun ameliyatının doktor ve hastane masraflarını ödeyip ödemedikleri, buna icbar edilip edilmedikleri, ameliyatın yapıldığı Alman Hastanesine ödenmek üzere 09/06/1997 tarihinde sanık ..."nun Vakıflar Bankası Osmanbey Şubesi"ne ait 2014075 nolu mevduat hesabına yatan ve D9659969 nolu çek ile çekilip ..... ödenen 450.000.000 TL (450 YTL) paranın bu sanığın hesabına kim tarafından, ne amaçla yatırıldığı ayrıca bunun karşılığında ne gibi işlemler yapıldığının sorulması, ..... Şirketinin Maslak/ Ayazağa Mahallesi 428 adadaki taşınmazı ..... Petrol Şirketinden alt kiracı olarak kiraladığı, sonra da Belediyeden satın aldığı iddiasına ilişkin olarak kira sözleşmesi ve satış işlemleriyle ilgili mevcut belgelerin ibrazının istenmesi, sözleşmelerin tarihleri ile taraflarının belirlenerek tanık olarak beyanlarının alınması ve satış nedeniyle yürütülen soruşturmanın akıbetinin araştırılmasından sonra hasıl olacak sonuca göre dosyada toplanan tüm kanıtlar irdelenerek irtikabın icbar unsurunun ne şekilde gerçekleştiği, eylemlerin rüşvet suçunu oluşturup oluşturmadığı, oluşturuyorsa türü ve buna göre görevi kötüye kullanma suçu niteliğinde bulunup bulunmadığı gerekçeleriyle tartışılıp sanıkların suç tarihindeki görevleri de nazara alınarak ayrı ayrı hukuki durumlarının tayin ve takdiri yerine eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nun 321. ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 11/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.