Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/11762
Karar No: 2015/15449
Karar Tarihi: 22.10.2015

İcrai davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/11762 Esas 2015/15449 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Mahkeme, sanığın şirketi kapatmasının görevine dahil olmadığını ve görevini kötüye kullandığını kabul ederek suçlu buldu. Ancak, dosyada yeterli kanıtın olmaması nedeniyle hüküm açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildi. CMK'nın 231/6-c maddesi uyarınca sanığın hapis cezası ertelendi. Ancak mahkeme, ertelemeye dair denetim süresinin en üst sınırdan tayini ile Kanun ve madde göstermeyerek CMK'nın 232/6. maddesine muhalefet etti. Ayrıca, sanığın hak yoksunluğuna hükmedilmedi. Bu nedenle, karar bozuldu. Kanun maddeleri: CMUK 310/1, 231/6-c, 232/6; TCK 257/1, 53/1-c, 53/5; Türk Medeni Kanunu 396, 403, 427/4, 440, 462/2-6, 463/3, 466.
5. Ceza Dairesi         2013/11762 E.  ,  2015/15449 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 4 - 2011/321175
    MAHKEMESİ : Rize 2. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 03/05/2011
    NUMARASI : 2009/583 Esas, 2011/236 Karar
    SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi;
    Katılanın gıyabında verilen hükmü CMUK"nın 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra, 31/05/2011 tarihinde temyiz etmiş ise de, 7201 sayılı Yasanın 16 ve 20. ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 25. maddelerine göre yapılan tebligatın usulsüz olduğu, zira temyiz eden katılana, gerekçeli kararın, ev adresinde, “kendisi olmadığından adres sahibi teyzesi imzasına” 23/05/2011"de tebliğ edildiği, ancak muhatap ile evrakı tebellüğ edenin aynı konutta oturup oturmadığına, bu adresin muhatabın sürekli oturduğu bilinen adresi olup olmadığına veyahut da geçici olarak başka yere gittiği beyan olunmuş ise hangi nedenle geçici olarak başka yere gittiğine dair bir kaydın mazbataya işlenmediği, bu itibarla tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olduğu anlaşılmakla, katılanın temyiz isteminin yasal süresinde olduğu kabul edilerek gereği düşünüldü:
    Rize 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26/06/2008 tarihli, 2008/243-239 Esas ve Karar sayılı ilamı ile .. Turizm Pazarlama Tic. Ltd. Şti."ye kayyum olarak atanan sanığın, şirket faaliyetlerinin kapatılmasına karar vermesinin katılanın da ortak olduğu şirketin mevcudiyetini de ortadan kaldıracağından, bu yöndeki eyleminin kayyumluk yetkisi ve görevi dahilinde kabul göremeyeceğinden, TCK"nın 257/1. maddesi anlamında görevini kötüye kullandığı kabul edilerek atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmiş ise de; Rize 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/464 Esas, Kadıköy 1. (İstanbul Anadolu 1.) Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/732 Esas sayılı dava dosyalarının akıbetlerinin araştırılmasından, bu dosyalarda verilen karar ve Yargıtay ilamlarının onaylı ve okunaklı suretlerinin dosya arasına alınmasından, kayyum tayini kararının kesinleştiği tarih itibariyle söz konusu şirketin malvarlığını oluşturan taşınır ve taşınmazları üzerinde haciz, ipotek vs. bulunup bulunmadığının, kayıtlı öğrencisinin ve şirkete ait okulda eğitimin devam edip etmediğinin ilgili kurumlardan sorulup tespit edilmesinden, yine şirketin, bahse konu tarih itibariyle tüm aktif ve pasifinin belirlenmesi, bu tarihte şirketin acz içinde olup olmadığı, devamında yarar bulunup bulunmadığı hususunda şirketin tüm
    defter ve belgeleriyle dosya üzerinde bir eğitimci, bir Sayıştay Emekli Uzman Denetçisi ve bir Mali Müşavir"den oluşturulacak üç kişilik bilirkişi heyetinden rapor aldırılmasından, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 396, 403, 427/4, 440, 462/2-6, 463/3, 466. maddelerinin somut olayla ilişkilendirilmesinden, sanık kayyumun aşamalardaki inkara yönelik “atandığı tarihte şirketin binasına ipotek, alacaklarına ve araçlarına da haciz konulduğu, yönetim kurulunun toplanamadığı,” şeklindeki savunmaları ile iddianın, katılanın ve tanıkların anlatımlarının değerlendirilmesinden sonra kasıt unsuru ve objektif cezalandırma koşullarının ne şekilde gerçekleştiğinin denetime imkan verecek şekilde karar yerinde tartışılıp değerlendirilmesi sonrasında sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik araştırma sonucu yasal olmayan yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
    Kabule göre de;
    5271 sayılı CMK"nın 231/6-c maddesinde belirtilen zarar kavramının, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı Kararında da kabul edildiği gibi; belirlenebilir, ölçülebilir, somut maddi zarar olup manevi nitelikteki zararı kapsamaması karşısında, incelenen dosyada, yargılamaya konu icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunda, dosyaya yansıyan ve talep edilen bir zararın bulunmadığı hususları da gözetilerek, adli sicil kaydı bulunmayan ve tekrar suç işlemeyeceği hususunda kanaate varıldığı belirtilerek hapis cezası ertelenen sanık hakkında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin diğer subjektif ve objektif koşullar tartışılmadan, “Katılan maddi zararının olduğunu belirtmekle sanık hakkında CMK 231 maddesi uygulanmamıştır.” şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Temel ceza alt sınırdan belirlenmesine karşın, yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeksizin, ertelemeye dair denetim süresinin en üst sınırdan tayini ile uygulanan kanun ve maddesi gösterilmeyerek CMK"nın 232/6. maddesine de muhalefet edilmesi,
    Sanığın TCK"nın 53/1-c maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle yüklenen suçu işlediği kabul edilmesine rağmen, aynı Kanunun 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna hükmedilmemesi,
    Kanuna aykırı, katılan ile sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 22/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi