5. Ceza Dairesi 2015/6382 E. , 2015/11312 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : ND - 2015/155230
Sanıklardan Müzbeh ve Ali haklarında kasten öldürme, kasten yaralama ve tehdit, H.. K.. hakkında kasten öldürme, kasten yaralama, tehdit ve 6136 sayılı Kanuna aykırılık, Mehmet ve Lamih haklarında ise kasten yaralama suçlarından Şanlıurfa 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmekte olan 2014/360 Esas sayılı kamu davasının CMK"nın 19/2. maddesi uyarınca kamu güvenliği gerekçesi ile başka bir yer Ağır Ceza Mahkemesine nakli istemini içeren Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 27/04/2015 günlü ve 75723908- 104-0338-2015-1840/25963 sayılı yazısı ve ekindeki evrak Yargıtay C.Başsavcılığının 30/04/2015 günlü ve ND-2015/155230 sayılı yazısı ile Dairemize gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 27/04/2015 günlü yazısı ekinde ve dosya içinde Şanlıurfa Valiliğinin 31/03/2015 tarih ve B054VLK4630300- 529-4516, Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığının da 06/04/2015 tarih ve B.M. 2014/8115 sayılı yazıları çıkmamış ise de, gerek bu yazıların içeriğinden Adalet Bakanlığının 27/04/2015 gün ve 75723908-104-0338-2015-1840/25963 sayılı istem yazısında bahsedilmesi, gerekse Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığının dosyada mevcut 17/02/2015 tarih ve B.M. 2014/8115 sayılı dava nakli konulu yazısı gözetildiğinde bu eksiklikler esasa etkili görülmemiştir.
Şanlıurfa Valiliğinin 31/03/2015 tarihli ve B054VLK4630300-529-4516 sayılı yazısında; bölgenin sosyo-kültürel yapısı çerçevesinde kan saiki ile ferdi olayların meydana gelmesinin her zaman ve her yerde ihtimal dahilinde olduğu, adliyede görülen davanın duruşması sırasında taraflar arasında öldürme, kaçırma ve kargaşa çıkarma gibi kamu güvenliğini bozacak üzücü olayların meydana gelmesinin alınacak önlemlere rağmen ihtimal dahilinde olduğu, tarafların sıkı aşiret ilişkisi içerisinde oldukları, her iki aşirete mensup kalabalık ailelerin bulunduğu, bu şahısların bireysel hareket ederek davanın Şanlıurfa ilinde görülmesi esnasında kamu güvenliğini bozacak üzücü olayların meydana gelebileceği, sanıkların cezaevinde, adliyede, cezaevinden adliyeye getirilip götürülmeleri sırasında, davaya her iki aşiret mensupları da kalabalık şekilde katılacağından, tutuklu şahısların nakilleri esnasında veya adliyede bulundukları sırada gerekli emniyet tedbirleri alınmasına rağmen şehrin muhtelif yerlerinde öldürülmesi, kaçırılması veya kargaşa çıkarması gibi kamu
güvenliğini sarsacak üzücü olayların meydana gelmesinin muhtemel olduğu, yaşanan üzücü olayın yakın tarihte meydana gelmesi, acıların taze olması nedeniyle davanın başka bir İl"e naklinin uygun olacağı yolunda görüş belirtildiği,
Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığının 06/04/2015 tarihli ve B.M. 2014/8115 sayılı yazısında; taraflar arasında intikam duygusu ile hareket edilerek müessif olayların olma ihtimalinin mevcut oluşu, yöredeki aşiret yapılanmasından dolayı davanın Şanlıurfa"da görülmeye devam edilmesi durumunda, davanın taraflarının ve çok sayıdaki yakınlarının duruşmalara gelmeleri halinde, adliye önünde ve içerisinde gerekli emniyet tedbirlerinin alınmasına rağmen şehrin muhtelif yerlerinde kamu güvenliğini sarsacak nitelikte üzücü olayların meydana gelmesi ihtimalinin büyük olacağı, davanın başka yere nakli durumunda mevcut yapılanma nedeniyle duruşmalara katılımın az ve takibin daha zor olacağı, bunun ise müessif, hatta telafisi mümkün olmayacak olayların peşinen önlenmesi bakımından yararlı olacağı ve olumsuz bir olayın olma ihtimalini azaltacağı, dosyanın CMK"nın 19/2. maddesi gereğince kamu güvenliği sebebiyle başka yer mahkemesine naklinin uygun olacağının bildirildiği,
Yargılamanın 14/11/2014 günlü 3. celsesinde duruşma zaptına derc edilen; "Duruşmadan bir gün önce Av. Hasan Kandemir"in dosyada güvenlik ile ilgili sıkıntı çıkabileceğini belirtmesi üzerine sabahleyin güvenlik için gelen polis memurlarına iki kez bu durumun iletildiği ancak mübaşirin dosya ile ilgili anons yapması üzerine duruşma salonu önünde taraflar arasında kavga başladığı tutuksuz sanıklar Müzbeh ve Lamih "nın aldığı darbeler sonrasında yüz bölgelerinde kanama olacak şekilde yaralandıklarının görevlilerin uzun süre uğraşarak tanıkları ve sanıkları başka bir alana aldıkları anlaşıldı. Bu sırada dışarda beklediği anlaşılan bir kısım tanıkların olaylar sebebi ile adliyeden ayrıldıkları anlaşıldı." şeklindeki durum tespiti ve aynı celse 10 no.lu ara kararı ile CMK"nın 19. maddesi uyarınca davanın nakli hususunda gerekli araştırmanın yapılmasına karar verilmiş olması hususları gözetilerek yapılan incelemede;
Davanın kamu güvenliği nedeniyle naklinin CMK"nın 19/2. maddesinde düzenlendiği, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 01/01/2006 tarih ve 19 no.lu genelgesi ile de kamu güvenliği nedeniyle davanın naklinin istenmesi durumunda yapılacak işlemlerin izah edildiği,
Bahse konu dava dosyasının başka bir yere naklinin uygun olacağı yolundaki, yukarıda belirtilen görüşler ve Adalet Bakanlığının bu husustaki istemi nazara
alındığında devletin sorumluların belirlenip cezalandırılmasını sağlayarak etkili bir soruşturma yürütme sorumluluğunun bulunduğu, yargılamanın adil, etkili ve tarafların katılımına açık bir şekilde esas yetkili mahkemesinde yapılması gerektiği, ancak güvenlik önlemleri alınsa bile toplumsal olaylar çıkabileceği ve tarafların ciddi tehditler altında kalabileceği, buna bağlı olarak yargılamanın düzenli yapılamayacağı, kamu güvenliği yönünden açık ve yakın tehlikenin söz konusu olabileceği, keza davanın nakli isteminin mahal mahkemesinden geldiği anlaşılmakla, CMK"nın 19/2. maddesi uyarınca Şanlıurfa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/360 Esasında kayıtlı kamu davasının Malatya Ağır Ceza Mahkemesine NAKLİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 06/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.