5. Ceza Dairesi 2015/4141 E. , 2015/11648 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 5 - 2015/27444 MAHKEMESİ : Karabük Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/10/2013
NUMARASI : 2013/90 Esas, 2013/189 Karar
SUÇ : Zimmet ve resmi belgede sahtecilik
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Suçtan zarar gören ve kovuşturma aşamasında duruşmadan haberdar edilmeyen Hazine vekilinin katılma talebinin 3628 sayılı Kanunun 17 ve 18. maddeleri ile CMK"nın 237/2, 260. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak zimmet suçuyla sınırlı olarak kabulüne karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre zimmet suçundan kurulan hükümde sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5237 sayılı TCK"nın 247. maddesinde düzenlenen zimmet suçunun oluşması için "kamu görevlisinin veya özel mevzuatları gereği kamu görevlisi gibi cezalandırılabilen kişilerin görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının yararına zimmetine geçirmesinin" zorunlu olduğu, Müfettiş Şenol Özkan tarafından düzenlenen 19/12/2012 günlü soruşturma raporunun Ek: 26-27. sıralarında suretleri bulunan Devlet Orman İşletmesi ve Döner Sermayesi Yönetmeliğinin 12. maddesine göre parasal işlemlere ilişkin evrakın birinci derecede işletme müdürü, ikinci derecede muhasebeci veya bu yetkiye sahip memurlar tarafından imzalanmasının gerekmesi karşısında; işletme müdürü veya vekili tarafından imzalanan gönderme emri ve hesaptan para aktarılması konulu yazılara dayalı olarak zimmetin açığa çıkmasını önlemeye yönelik hileli davranışlarla gerçekleştirilen mal edinme eylemlerinin zincirleme biçimde nitelikli zimmet olarak kabul edilmesi gerekeceği,
Sanığın tek başına düzenlediği gönderme emrine dayalı, işletme müdürü veya müdür vekili yerine sahte olarak imzalanan gönderme emri ve hesaptan para aktarılması konulu yazılara dayalı olarak mal edinme eylemlerinde ise suça konu paraların görev
dolayısıyla sanığa teslim edilmediği, sanığın muhafaza ve gözetim sorumluluğunun da olmayacağı bu nedenle de fiilinde yasal tevdii unsurunun gerçekleşmeyeceği, hileli ve yasal olmayan yollarla kendisine haksız olarak menfaat sağladığının kabul edilmesi gerekeceği cihetle bu tür eylemlerinin zincirleme biçimde kamu kurumu aleyhine dolandırıcılık suçunu oluşturacağı gözetilerek işletme müdürü veya vekili tarafından imzalanmış evraklara ilişkin mal edinilen miktarların belirlenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile suç niteliğinde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Sanığın görevi sebebiyle sahte belgeler düzenlediğinin iddia edilmesi karşısında, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca resmi belgede sahtecilik suçundan yetkili merciden soruşturma izni alındıktan sonra dava açılması gerektiği gözetilerek, sanık hakkında yargılama şartı olan usulüne göre alınmış soruşturma izni olup olmadığı araştırılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,
Zimmet suçunun 5237 sayılı Yasanın 53/1-a maddesindeki yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi nedeniyle sanık hakkında 53/5. madde gereğince cezasının infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerekirken (d) bendi uyarınca yoksunluğa hükmolunması,
Kabule göre de;
Resmi belgede sahtecilik suçunun 5237 sayılı Yasanın 53/1-a maddesindeki yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlendiğinin kabul edilmesi karşısında sanık hakkında 53/5. madde gereğince cezasının infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin ve katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.