Tebliğname No : KYB - 2015/44483

Görevi kötüye kullanma suçundan sanık D.. D.. hakkında son soruşturmanın açılmamasına dair Ankara Batı 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/09/2014 tarihli ve 2014/82 esas, 2014/193 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesinin 25/09/2014 tarihli ve 2014/964 Değişik İş sayılı Kararının;
Dosya kapsamına göre, sanığın Ankara Barosuna kayıtlı avukat olarak görev yaptığı, sanığın alacaklı vekili sıfatıyla, borçlu L. I. hakkında Haymana 2. İcra Müdürlüğünün 2008/346 sayılı dosyası üzerinden yürüttüğü icra takibinde, borçlunun taşınmaz kaydı üzerinde haciz işlemi yaptırmış olmasına rağmen, İcra ve İflas Kanununun 106. maddesinde belirtilen 2 yıllık süre içinde taşınmazın satışına ilişkin masrafları yatırmayarak haczin düşmesine neden olmak suretiyle, eylemine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 257/2, 53/1 maddeleri gereğince hakkında son soruşturmanın açılmasına karar verilmesinin talep edilmesi üzerine, sanığa yüklenen suçun oluşması için, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olmak ya da kişilere haksız bir menfaat sağlamak gerektiği, yani zarar unsurunun oluşması gerektiği, somut olayda, dosyaya ibraz edilen ve müşteki tarafından da kabul edilen bila tarihli belgede müştekinin şikayete konu olan Haymana icra Müdürlüğünün 2008/346 sayılı takip dosyasından kaynaklanan alacağı konusunda takip borçlusu L. I. ile anlaştığı, suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle son soruşturmanın açılmamasına karar verilmiş ise de, mevcut delillerin takdir ve değerlendirilmesinin son soruşturma aşamasında davayı görecek olan mahkemesine ait bulunduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli, 29/01/2015 gün ve 94660652-105-06-12494-2014/2416/6993 sayılı Kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdii kılınmakla gereği düşünüldü:
Ankara Barosu"na kayıtlı olarak avukatlık yapan sanığın, müştekinin vekilliğini yürüttüğü Haymana İcra Müdürlüğü"nün 2008/346 Esas sayılı takip dosyasında daha önce haczine karar verilen, borçluya ait taşınmazın satışını 2 yıllık kanuni sürede istemeyerek haczin düşmesine neden olduğu iddia olunmasına karşın, İcra İflas Kanununun 106. ve 110. maddelerinin 6352 sayılı Kanun ile değişiklik yapılmadan önceki hallerinde, haczolunan taşınmazlar için hacizden itibaren 2 yıl içinde satış talebinde bulunulmaması durumunda haczin kalkacağının öngörüldüğü, 21/10/2008 tarihinde haczedilen borçluya ait taşınmazın satışının 26/01/2010 tarihinde, sanık adına yetki belgesiyle hareket eden Av. L. V. tarafından icra müdürlüğünden talep edildiği ve satışa esas olmak
.../...

Tebliğname No : KYB - 2015/44483

üzere kıymet takdiri işlemlerinin yapıldığı, bu haliyle süresinde yapılmış olan satış talebi nedeniyle taşınmaz üzerindeki haczin kalkmamış olduğu, yine şikayetçinin 06/09/2013 tarihli ifadesinde satış işlemlerinin yavaşlatılması hususunda sanığa talimat verildiğinin bildirildiği anlaşılmakla, Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesince verilen 25/09/2014 tarihli ve 2014/964 Değişik İş sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.