5. Ceza Dairesi 2014/10800 E. , 2018/6607 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Basit kullanma zimmeti, icrai davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Zincirleme biçimde icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyet, atılı diğer suçtan beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
CMK"nın 260/1. maddesine göre sanık hakkında zimmet suçundan açılan kamu davasında katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükmün vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Kanunun 18. maddesindeki "...Hazine avukatının yazılı başvuruda bulunması halinde Maliye Bakanlığı başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazanır." düzenlemesinin verdiği yetkiye ve CMK"nın 237/2. maddesine dayanılarak Hazinenin sadece bu suç yönünden açılan kamu davasına katılan olarak KABULÜNE, incelemenin katılan Hazine vekilinin zimmet suçundan verilen beraat, sanığın ise görevi kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemleri ile sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, zincirleme biçimde icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçuna yönelik yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Suç vasfından beraat kararı verilemeyeceği nazara alınmadan, CMK"nın 225. maddesinin açık hükmüne aykırı biçimde, sanığın iddianamede zimmet suçu olarak tarif edilen "...hükümlü ..."nin 1.000 TL parasını teslim alıp bankaya yatırmadan 07/12/2011 - 02/01/2012 tarihleri arasında üzerinde tuttuğu ve yararlandığı,..." şeklindeki eylemi, zincirleme icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünde teselsül eden fiillerden biri olarak olarak kabul edildiği halde, söz konusu bu eyleminden dolayı ayrıca "...paranın kendisine görev gereği tevdi ve teslim olunmaması sebebi ile..." zimmet suçundan beraat kararı verilerek çelişki oluşturulması,
Mahkumiyet hükmünden dolayı TCK"nın 53/1. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararı doğrultusunda uygulanması lüzumu,
TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle atılı görevi kötüye kullanma suçunu işlediği kabul edilen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesinin uygulanmaması,
Olay tarihinde Silopi K 1 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda infaz koruma memuru olarak görev yapan sanığın, hükümlü ..."ye verilmek üzere yakınları tarafından 07/12/2011 tarihinde tutanak mukabilinde kendisine teslim edilen 1.300 TL"nin 50 TL"sini o gün hükümlüye vermek kalan 1.250 TL"yi ise Hükümlü ve Tutukluların Emanete Alınan Kişisel Paralarının Kullanımına Dair Yönetmeliğin 5. maddesindeki ""Banka ve posta aracılığıyla gelen veya ziyaretçiler tarafından hükümlü ve tutukluların nam ve hesabına yatırılan paralar, idarece görevlendirilecek bir personel tarafından alınarak kayıt edilir."" hükmüne rağmen kurumun emanet para memuru olarak görevlendirilen ..."ın izinde olduğundan bahisle 02/01/2012 tarihine kadar uhdesinde tutup, bu tarihte ise teslim ettiğinin anlaşılması karşısında; öncelikle sanığın tutuklu ve hükümlü yakınlarından onlar adına para teslim alma yetkisinin bulunup bulunmadığının, ayrıca emanet para memuru ..."ın yukarıda bahsi geçen tarihler arasında izinli olup olmadığının ve yerine herhangi bir görevlendirme yapılıp yapılmadığının araştırılmasından ve sanık hakkında suça konu para açısından yasal tevdi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tartışılmasından sonra zimmet suçuna ilişkin hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde bahse konu suçtan beraat hükmü kurulması,
Kanuna aykırı, katılan vekili ile sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, görevi kötüye kullanma suçu bakımından ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 03/10/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.