5. Ceza Dairesi 2019/950 E. , 2019/11410 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tefecilik, 6136 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet (sanıklardan ..., ..., ... ve ... hakkında tefecilik suçundan), hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve silahın müsaderesi (sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan), beraat (sanıklardan ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında tefecilik suçundan)
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Tebliğnamede ismine yer verilen sanıklardan ... hakkındaki ölüm nedeniyle düşürülme kararına yönelik bir temyiz isteminin bulunmadığı gözetilerek yapılan incelemede;
Hazine vekilinin... Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/7202 Soruşturma ve 2008/2406 Esas sayılı iddianamesi ile sanıklar hakkında açılan davadan ve duruşmadan haberdar edilmesine rağmen CMK"nın 237. maddesi uyarınca kovuşturma evresinde sahip olduğu davaya katılma hakkını kullanmadığı ve bu itibarla da temyiz hakkının bulunmadığı anlaşılmakla, vekili aracılığıyla sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında tefecilik suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, sanık ... müdafin temyiz isteminin sadece silahın müsaderesi hükmüne yönelik olduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11/07/2014 günlü ve 2014/6-66 Esas, 2014/365 sayılı Kararında belirtildiği üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın CMK"nın 231/12. maddesi gereğince itiraza tabi olduğu ve temyizinin mümkün bulunmadığı, müsadere kararının ise güvenlik tedbiri olmakla birlikte hükmün bir parçası olup, hükümle aynı kanun yoluna tabi olduğu, dolayısıyla açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümde yer alan müsadere kararına karşı da ancak itiraz kanun yoluna başvurulabileceği, CMK"nın 264. maddesi hükmü de gözetilerek temyiz dilekçesinin itiraz mahiyetinde kabulü ile mercince değerlendirilip bir karar verilmesinin mümkün olduğu anlaşılmakla, dosyanın bu yönden incelenmeksizin mahalline İADESİNE, başvurularının kapsamına göre incelemenin sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafilerin sanıklar hakkında tefecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine, sanıklar ... ve ... müdafin ise vekalet ücretine ve ..."a ait dosyada delil olarak saklanan senetlerin iadesine yönelik temyiz itirazlarıyla SINIRLI OLARAK YAPILMASINA karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
1-Sanıklar ... ve ... müdafin vekalet ücretine hasren ve ..."a ait dosyada delil olarak saklanan senetlerin iadesine, sanıklar ..., ..., ... müdafilerin adı geçen sanıklar hakkında tefecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıklar ..., ... ve ... yönünden Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı TCK"nın 53/1. maddesiyle ilgili iptal Kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüş, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14/5. maddesinde yer alan "Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına Hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir." biçimindeki düzenleme nazara alınarak, kendisini vekille temsil ettiren ve beraatlerine karar verilen sanıklar yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Hakkında beraat kararı verilen sanık ..."dan ele geçirilen ve Adli emanetin 2008/325 sırasında kayıtlı bulunan borçlusu İlyas Sevinç, kefili ... ve Bülent Aydoslu isimli şahısların olduğu, alacaklısı ... olan 5.000 TL meblağlı arkası ... tarafından imzalanarak ciro edilmiş toplam yirmi iki adet senedin sanık ..."e iadesi yerine dosyada delil olarak saklanmasına karar verilmesi,
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19/06/2007 tarihli ve 2007/10-108 Esas, 2007/152 Karar sayılı ilamında belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 1000 gün olarak tayin edilmesi,
Hükümden önce 28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi hükmüne aykırı olarak infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sanıklar hakkındaki hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasının 3 numaralı bendine "Kendilerini aynı vekil ile temsil ettiren ve beraatlerine karar verilen sanıklar ... ve ... için karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14/5. maddesi uyarınca takdir edilen 1.500 TL maktu vekalet ücretinin Hazineden alınarak payları oranında adı geçen sanıklara verilmesine," ibaresinin eklenmesi ve hüküm fıkrasının 19 numaralı bendindeki Adli emanetin 2008/325 sırasında kayıtlı bulunan borçlusu İlyas Sevinç, kefili ... ve Bülent Aydoslu isimli şahısların olduğu, alacaklısı ... olan 5.000 TL meblağlı arkası ... tarafından imzalanarak ciro edilmiş toplam yirmi iki adet senedin dosyada delil olarak saklanmasına dair ibarelerin "sanık ..."a iadesine" şeklinde değiştirilmesi ile hüküm fıkrasının 11, 12, 13 ve 15 numaralı bentlerinde yer alan adli para cezasına ilişkin "1000", "1250", "1041" ve "20.820 TL" terimlerinin hüküm fıkrasından ayrı ayrı çıkarılarak yerlerine sırasıyla "5", "6", "5" ve "100 TL" ibarelerinin eklenmesi, hüküm fıkrasının 15 numaralı bendindeki "ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine," ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında tefecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Sanığın üzerine atılı tefecilik suçunun 5237 sayılı TCK"nın 241/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırına göre aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, Kasım 2007 olan suç tarihi ile inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE 03/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.