Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/4748
Karar No: 2019/11490
Karar Tarihi: 04.12.2019

Tefecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2019/4748 Esas 2019/11490 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2019/4748 E.  ,  2019/11490 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Tefecilik
    HÜKÜM : Zincirleme tefecilik suçundan mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Sanığın katılanlar ... ve ...’a faiz karşılığında toplamda 2.500 TL borç para verdiği, bu borçlardan dolayı ayrı ayrı 2.000 ve 2.500 TL olmak üzere senet aldığı, borçlar ödenmeyince 20.000 TL’lik yeni bir senet düzenlediği, bu şekilde tefecilik yaptığı iddiasıyla açılan kamu davasında; sanık ve katılanların kovuşturma evresindeki anlatımlarında borç paraların alındığı tarihe ilişkin beyanda bulunmadıkları, katılanlar ... ve ...’ın kollukta alınan ifadelerinde sanıktan 2004 yılında borç para aldıklarını, ödeyemeyince 2008 yılında 20.000 TL’lik senet verdiklerini belirttikleri, mahkemece sanığın katılanlara ve katılanlar dışında değişik şahıslara faiz karşılığında borç para vermek suretiyle zincirleme şekilde tefecilik suçunu işlediğinin kabul edildiği, sanığın faizle borç verdiği kabul edilen kişilere ödünç para verme tarihlerinin belli olmadığı, ayrıca dosyada bulunan ... Cumhuriyet Başsavcılığına düzenlenmiş ... Cumhuriyet Başsavcılığı fezlekesinde, sanık hakkında başka suçlarla birlikte tefecilik suçundan da dava açılmasının istenmesi ve suç tarihinin 2010 yılı ve öncesi olarak gösterilmesi karşısında; tefecilik suçunda suç tarihinin, kazanç elde etmek amacıyla ödünç paranın verildiği tarih, zincirleme suçlarda ise son suçun işlendiği gün olduğu, suç tarihinin kesin olarak saptanmasının zamanaşımı, tekerrür ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının belirlenmesi açısından önemli olduğu, sanık, katılanlar ve tanıklar yeniden dinlenerek suç tarihinin kesin olarak saptanmasından sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, yine hukuki kesinti oluşturan iddianame tarihinden evvel tüm eylemlerin teselsülün içerisinde değerlendirilmesi, iddianame tarihinden sonraki eylemlerin ise gerçek içtima hükümleri ve varsa kendi içinde teselsül hükümleri değerlendirilmek suretiyle karara bağlanması gerekeceği nazara alındığında; UYAP kayıtlarına göre, sanık hakkında aynı suçtan 22/06/2011 tarihli iddianameyle dava açıldığı ve ... Ağır Ceza Mahkemesinin 03/04/2012 tarihli ve 2011/228 Esas, 2012/68 Karar sayılı ilamıyla kamu davasının reddine karar verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 30/03/2016 tarihli ve 2014/1674 Esas, 2016/3169 Karar sayılı ilamı ile yukarıda bahsi geçen ... Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenmiş fezleke neticesinde açılan kamu davasında Dairemizce görevli merci olarak belirlenen ... (Kapatılan) 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/435 Esas, 2011/298 Karar sayılı dosyası ile mağdurları yönünden aynı olmadığı tespit edildiğinden bu dosya ile birlikte değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verildiği anlaşılmakla, söz konusu dosyaların akıbetleri araştırılıp derdest ise birleştirilmesi, karara çıkmış ve kesinleşmiş ise onaylı örneğinin getirtilerek incelenmesi sonrasında suç ve iddianame tarihlerine göre eylemler arasında hukuki kesinti oluşup oluşmadığının ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ile mükerrer dava olup olmadığının saptanması, zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin belirlenmesi halinde, TCK’nın 3 ve 61. maddeleri de nazara alınarak, sanığa TCK"nın 241. maddesi gereğince verilecek cezadan aynı Kanunun 43/1. maddesi uyarınca artırım yapıldıktan sonra kesinleşen dava dosyasından verilen cezanın mahsubu ile oluşur ise aradaki fark kadar cezaya hükmedilmesi, hukuki kesintinin gerçekleşmesi halinde ise ayrı ceza verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA 04/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi