5. Ceza Dairesi 2014/8052 E. , 2019/11544 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : İhaleye fesat karıştırma, rüşvet alma, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve suç işlemek amacıyla kurulan bu örgüte üye olma
HÜKÜM : Beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
CMK"nın 260/1. maddesine göre ihaleye fesat karıştırma ve rüşvet alma suçlarından açılan kamu davalarında; katılan sıfatını alabilecek surette söz konusu suçlardan zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükümlerin süresi içerisinde vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Kanunun 18. maddesindeki "...Hazine avukatının yazılı başvuruda bulunması halinde Maliye Bakanlığı, başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazanır." düzenlemesinin verdiği yetkiye ve CMK"nın 237/2. maddesine dayanılarak Hazinenin sadece bu suçlardan açılan kamu davalarına katılan olarak KABULÜNE, sanıklar ..., ... ve ... haklarında suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme, diğer tüm sanıklar haklarında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçlarından açılan kamu davalarında; katılan sıfatını alabilecek surette doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan, bu nedenle hükümleri temyiz etme hakkı bulunmadığı anlaşılan Hazinenin vekili aracılığı ile yapmış olduğu temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİYLE, incelemenin katılan Hazine vekilinin sanık ... hakkında rüşvet alma, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarında ise ihaleye fesat karıştırma suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla SINIRLI OLARAK YAPILMASINA karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
İhaleye fesat karıştırma suçundan sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...,.... ve ... haklarında kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya kapsamındaki ihalelere ilişkin belgeler, iddianame içeriği ve bilirkişi raporları dikkate alındığında; kamu kurum veya kuruluşu açısından bir zarar meydana gelmediği ve sanıklara isnat edilen suçun 5237 sayılı TCK"nın 235/3-b maddesinde düzenlenen ihaleye fesat karıştırma suçunu oluşturabileceği, söz konusu maddede öngörülen cezanın üst sınırı itibarıyla bu suçun aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 8 yıllık asli ve 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, zamanaşımını kesen son işlem olan 17/01/2011 tarihli son sorgu işlemi ile inceleme günü arasında asli dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından hükümlerin 5237 sayılı TCK"nın 7/2 ve 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddeleri de gözetilmek suretiyle CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca sanıklar haklarında atılı suçtan açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE,
Rüşvet alma suçundan sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
İddianamede sanık ..."e rüşvet verdikleri veya rüşvetin verilmesine aracılık ya da yardım ettikleri iddia edilen sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... haklarında zamanaşımı süresi içinde mahallinde işlem yapılması mümkün görülmüştür.
Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK"nın 34, 230 ve 289/1-g maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının; herkesi tatmin edecek, Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde olması, Yargıtayın gerekçelerde tutarlılık denetimi yapması ve bu açılardan mantıksal ve hukuksal bütünlüğünün sağlanması için kararın dayandığı tüm verilerin ve değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması ilkelerine uyulması gerektiği, yine 765 sayılı Yasanın 212. maddesinin bir ve ikinci fıkralarında basit ve nitelikli rüşvet alma suçları ayrı ayrı düzenlenip yaptırım altına alındığı halde, sonradan yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik öncesinde 5237 sayılı TCK"nın rüşveti tanımlayan 252/3. maddesinde “rüşvet, bir kamu görevlisinin, görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır" denilerek sadece nitelikli rüşvete yer verildiği, kamu görevlisinin yapması gereken bir işi yapması ya da yapmaması gereken işi yapmaması için yarar sağlamasının rüşvet suçu kapsamından çıkarıldığı, rüşvet suçunun oluşabilmesi için failin görevine giren bir iş olması ve rüşvet sonucu istenilen belirli eylem ile failin görevi arasında mutlak bir bağın varlığının bulunması gerektiği gözetildiğinde; iddianamede ""...Sosyal Güvenlik Kurumu"nda görev yapan sanık ..."in kurumdaki görevi gereği kendisine tahsis edilen veri erişim şifrelerini kullanmak suretiyle ... kardeşlerin isteği doğrultusunda Türkiye genelinde hizmet alım ihalelerine katılan rakip firmaların SSK pirim borcu, katılmış oldukları ihale bilgileri, firmanın maddi gücü gibi konularda ... kardeşlere bilgiler aktardığı, karşılığında bu şahıslardan üniversitede okuyan kızına burs verilmesini sağlamak, iki adet çek almak ve kuruma bir adet LCD ekran TV aldırmak şeklindeki eylemlerle menfaat sağladığı..."" şeklinde iddia edilen olayda rüşvet suçunun kanıtı olarak telefon görüşme kayıtları, televizyonun teslimine dair teknik araçlarla izleme, ele geçirilen çek fotokopileri ve burs verildiğine ilişkin bilgisayar çıktısı gibi delillerin gösterildiği nazara alınıp, öncelikle televizyonun sanığa mı yoksa kuruma mı verildiğinin tespiti için Kurum yetkilisinin tanık sıfatıyla beyanının alınmasından, verilen çekler karşılığında herhangi bir mal alışverişi olmadan ... firmasının ... Özel Güvenlik firmasına fatura kestiğinin belirtilmesi karşısında, söz konusu 31/08/2009 tarihli faturanın gerçek bir mal ya da hizmet alımına dayanıp dayanmadığı hususunda inceleme yapılıp yapılmadığının araştırılarak, yapılmış ise buna dair bilgi ve belgelerin dosya içerisine alınmasının sağlanmasından, yapılmamış ise şirket kayıtlarına ulaşılabildiği takdirde inceleme yaptırılmasından, yine sanığın telefon görüşme içeriklerine göre firmalar hakkında aktardığı bilgilerin herkes tarafından ulaşılabilecek nitelikte olup olmadığının belirlenmesinden, sanığın kızına şirket tarafından bursun hangi tarihler arasında verildiğinin ve bu tarihlerin telefon görüşmeleri ile örtüşüp örtüşmediğinin saptanmasından sonra tape kayıtlarındaki sözlerin yorumu gerektirmeyecek biçimde rüşvet suçunun anlaşma da dahil tüm unsurlarını oluşturup oluşturmadığı, görüşmeler sonucu ele geçirilen belgelerin uyumluluk gösterip göstermediği, görevin gereklerine aykırı hareket edilmesi için herhangi bir iş ve işlem nedeniyle menfaat temin edilip edilmediği ya da rüşvet anlaşmasına varılıp varılmadığı, rüşvet sonucu istenilen belirli eylemin kamu görevlisi sanığın görevinin ifası kapsamında bulunup bulunmadığı, bu hususta açıklık içeren görev belgeleri de getirilerek iddiada gösterilen delillere hangi gerekçelerle itibar edilmediği de karar yerinde denetime imkan verecek biçimde tartışıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde beraat hükmü kurulması,
Kanuna aykırı, katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 05/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.