5. Ceza Dairesi 2020/3195 E. , 2020/13625 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zimmet, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanık ... hakkında nitelikli zimmet, diğer sanıklar hakkında zincirleme nitelikli zimmet ve kamu görevlisinin resmi belgede zincirleme sahteciliği suçlarından mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşılmakla; incelemenin sanık ... yönünden duruşmalı, diğer sanıklar yönünden ise duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanıklar ... ve ... haklarında kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Yüklenen suçun TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkilerin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi nedeniyle aynı Yasanın 53/5. maddesi gereğince bu fıkradaki hak ve yetkilerin kullanılmasının yasaklanması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde sanık ..."in 53/1-a-d maddesindeki hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmasına ve keza Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 20/09/2011 tarihli ve 2011/5-104 Esas, 2011/183 sayılı Kararında belirtildiği üzere, TCK"nın 53/5. maddesinin uygulanmamasının ya da sınırlı uygulanmasının kazanılmış hak niteliğinde olduğu ve 08/10/2015 tarihli sanık ... aleyhine temyiz bulunmayan hükmün Dairemizin 22/03/2018 tarihli ilamıyla bozulmasına karar verildiği halde, sanık ... hakkında 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesine aykırı olacak şekilde 5237 sayılı TCK"nın 53/5. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesi gereğince hüküm fıkrasının I-B-6 numaralı bendinin TCK"nın 53/5. maddesi gereğince hak yoksunluğu uygulanmasına ilişkin kısmının "Sanık ..."in, ayrıca cezasının infazından sonra işlemek üzere, TCK"nın 53/5. maddesi uyarınca 2 yıl 3 ay süre ile aynı Kanunun 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmasına," şeklinde değiştirilmesi ve sanık ... hakkında kurulan hükmün III-B-7 numaralı bendinde yer alan TCK"nın 53/5. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın ise hükümden çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Sanıklar ..., ... ve ... haklarında nitelikli zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Dairemizin 22/03/2018 tarihli bozma ilamında "Sanıkların herhangi bir uyarı, ihbar, şikayet, denetim olmaksızın kendiliğinden yatırdıkları paralar yönünden eylemlerinin kullanma zimmeti suçunu oluşturacağı, bu miktarlar yönünden paraların sanıkların üzerinde kaldığı dönem içinde sağlayacağı nema miktarının esas alınması gerektiği, bunun dışında kalan ödemelerin ise TCK"nın 248. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca sanıklardan birinin yaptığı ödeme nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinden bu ödemeye karşı çıkmayan diğer sanıkların da yararlanacağı nazara alınarak; her bir sanığın sorumlu olduğu zimmet miktarı ayrı ayrı belirlenip Anamur Ziraat Odasından sanıklarca yapılan ödeme miktarları sorularak haklarında TCK"nın 248 ve 249. maddelerinin uygulanma koşullarının değerlendirilmesi gerektiği"nin belirtilmesine ve mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen, sanıklar müdafin zimmet miktarına dahil edilen kredilerin sanık ... tarafından ödendiğini savunması karşısında, ödeme miktarının tespiti bakımından ilgili bankalardan çekilen kredilerin geri ödenip ödenmediği, ödendiyse miktarı sorulduktan sonra dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine tevdi ile herhangi bir uyarı, ihbar, şikayet, denetim veya soruşturma olmaksızın kendiliğinden iade edilen ve kullanma zimmeti mahiyetinde olan eylemler açısından nema miktarı hesaplanmadan ve her bir sanığın sorumlu olduğu zimmet miktarı ayrı ayrı belirlenmeden, Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra dönülemez nitelikteki bu kararın gereği tam olarak yerine getirilmeden yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabule göre de;
Sanık ... hakkında 4.317,60 TL. tutarındaki huzur hakkı ödemesini zimmetine geçirdiği iddiasıyla kamu davası açıldığı ve mahkemece bu miktarın kabul edildiği, suç tarihindeki ekonomik koşullara ve Dairemiz uygulamalarına göre iddia ve kabul edilen miktarın değer azlığı sınırında kalması nedeniyle sanık ... hakkında TCK"nın 249. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Yüklenen suçun TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkilerin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi sebebiyle aynı Kanunun 53/5. maddesi gereğince bu fıkradaki hak ve yetkilerin kullanılmasının yasaklanması gerektiği gözetilmeden, sanık ... hakkında yazılı şekilde 53/1-a-d maddesindeki hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmasına ve keza Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 20/09/2011 tarihli ve 2011/5-104 Esas, 2011/183 sayılı Kararında belirtildiği üzere, TCK"nın 53/5. maddesinin uygulanmamasının ya da sınırlı uygulanmasının kazanılmış hak niteliğinde olduğu ve 08/10/2015 tarihli sanıklar ... ve ... aleyhine temyiz bulunmayan hükmün Dairemizin 22/03/2018 tarihli ilamıyla bozulmasına karar verildiği halde, adı geçen sanıklar haklarında 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesine aykırı olacak şekilde 5237 sayılı TCK"nın 53/5. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerin temyiz itirazları ile sanık ... müdafin duruşmalı inceleme sırasındaki sözlü savunmaları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükümlerin BOZULMASINA 12/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
12/11/2020 tarihinde verilen iş bu karar 16/12/2020 tarihinde Yargıtay C.Savcısı ,,, olduğu halde, sanık ..., sanık ..., sanık ... müdafi Av. ..., sanıklar ... ve Tufan müdafi Av. ..."nin yüzüne karşı tefhim olundu.