MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Rüşvet alma, rüşvet almaya teşebbüs, rüşvet verme, ikna suretiyle irtikap, ikna suretiyle irtikaba teşebbüs, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve bu örgüte üye olma
...

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
CMK"nin 260/1. maddesine göre ikna suretiyle irtikap, ikna suretiyle irtikaba teşebbüs, rüşvet alma, rüşvet almaya teşebbüs ve rüşvet verme suçlarından katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükümlerin vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Kanun"un 18. maddesindeki "...Hazine avukatının yazılı başvuruda bulunması halinde Maliye Bakanlığı, başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazanır" düzenlemesinin verdiği yetkiye ve CMK"nin 237/2. maddesine dayanılarak Hazinenin ikna suretiyle irtikap, ikna suretiyle irtikaba teşebbüs, rüşvet alma, rüşvet almaya teşebbüs ve rüşvet verme suçlarından açılan kamu davalarına KATILAN OLARAK KABULÜNE, katılan Hazine vekilinin suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve bu örgüte üye olma suçlarından doğrudan zarar görmesi söz konusu olmadığından bu suçlardan verilen hükümlere yönelik temyiz istemi ile sanıklar ... ve ... müdafilerin sonuç ceza miktarı itibarıyla koşulları bulunmayan duruşmalı inceleme taleplerinin 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"un 317 ve 318.
maddeleri uyarınca ayrı ayrı REDDİYLE, başvurularının kapsamına göre incelemenin katılan Hazine vekilinin rüşvet verme, rüşvet alma, rüşvet almaya teşebbüs, ikna suretiyle irtikap ve ikna suretiyle irtikaba teşebbüs suçlarından kurulan tüm hükümlere, O yer Cumhuriyet savcısının rüşvet alma, rüşvet almaya teşebbüs, rüşvet verme ile ikna suretiyle irtikaba teşebbüs ve ikna suretiyle irtikap suçlarından verilen beraat hükümlerine, sanıklar ...,... ve ... müdafilerin de müvekkilleri olan sanıklar hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla SINIRLI YAPILMASINA karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında ..."e rüşvet verme, sanık ... hakkında ..."ten rüşvet alma, sanık ... hakkında ... ve ..."den rüşvet alma suçlarından açılan kamu davaları ile ilgili olarak mahallinde her zaman bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
1-Sanıklardan ... hakkında ikna suretiyle irtikap ve bu suça teşebbüs, ... hakkında ikna suretiyle irtikap, ... hakkında yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama ve rüşvet alma, ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında rüşvet verme suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri ile ... ve ... hakkında rüşvet alma ve rüşvet almaya teşebbüs, ... hakkında ikna suretiyle irtikap ve bu suça teşebbüs, ..., ..., ..., ... ve ... hakkında rüşvet verme suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıklar ... ve ..."e isnat edilen ikna suretiyle irtikap ve bu suça teşebbüs suçlarının 5237 sayılı TCK"nin 250/2. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanun"un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, son suç tarihi olan 23/01/2009 ile inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği, sanık ..."ın mağdurlar ... ve ..."a yönelik eylemlerinin sübutu halinde 5237 sayılı TCK"nin 6352 sayılı Kanun"un 89. maddesi ile yapılan değişiklikten önce yürürlükte bulunan 255. maddesinde düzenlenen yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama suçunu oluşturacağı, bu suçun kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanun"un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, son suç tarihi olan 29/01/2009 ile inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği, sanıklara isnat edilen rüşvet alma, rüşvet almaya teşebbüs ve rüşvet verme isnatları yönünden ise; taraflar arasında işin yapılmasından önce veya yapılması sırasında rüşvet anlaşması yapıldığına dair yeterli delil bulunmaması karşısında, kamu görevlisi olan sanıklara yüklenen rüşvet alma ve rüşvet almaya teşebbüs isnatlarının suç tarihlerinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK"nin mülga 257/3. maddesinde düzenlenen görevinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlama ve bu suça teşebbüs, kamu görevlisi olmayan sanıklara atılı rüşvet verme eylemlerinin ise TCK"nin 40/2. maddesi uyarınca özgü suç niteliğindeki bu suça azmettirme veya yardım etme suçlarını oluşturabileceği, söz konusu maddelerde öngörülen cezalarının üst sınırına nazaran bahse konu suçların
aynı Kanun"un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirlenen 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı süresine tabi oldukları, son suç tarihi olan 21/01/2009 ile inceleme günü arasında ilaveli dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7/2 ve 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddeleri de gözetilmek suretiyle CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasa"nın 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddeleri gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE,
2-Sanık ... hakkında rüşvet verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Sanığın hükümden sonra 29/12/2019 tarihinde vefat ettiği UYAP sisteminden temin edilen nüfus kaydından anlaşıldığından, bu hususun mahallinde araştırılarak 5237 sayılı TCK"nin 64 ve 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddeleri gereğince bir karar verilmesi lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafin ve katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA
01/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.