4. Hukuk Dairesi 2016/8553 E. , 2018/6319 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR :
Davacı ... Alabalık Gıda Tarım Lokanta Taşımacılık Turz. Balıkçılık Ltd. Şti. yetkilisi ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... Mad. Tur. İnş. Nak. San.ve Tic. AŞ aleyhine 24/09/2014 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 08/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, müvekkilinin alabalık yetiştiriciliği ve lokanta işletmeciliği yaptığını, davalı şirketlerin ise işletmesinin bulunduğu bölgede Karayolları Genel Müdürlüğünün yüklenicisi sıfatıyla Geminbeli tünelini yaptıklarını, davalıların tünel inşaatı sırasında müvekkillerine ait tesisisin su aldığı dere suyuna beton harcı ve çimento atıkları döktüklerini, bu nedenle işletmeye ait havuzlardaki yetişmiş, anaç ve yavru balıkların tamamının öldüğünü, davalıların bu eylemleri nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek uğradıkları maddi ve manevi zararın tazminini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, bilirkişi raporu benimsenerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Manevi tazminata karar verilebilmesi için TBK’nin 58. maddesindeki koşulların oluşması gerekir.
Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (TBK 56) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (TBK 58). Bunlardan TMK’nin 24. maddesi ile TBK’nin 58. maddesi daha
kapsamlıdır. TMK’nin 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; TMK 26, 174, 287); bunların dışında TBK’nin 58. maddesi uygulanır.
TMK’nin 24. ve TBK’nin 58. maddelerinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir. Tekniğin gelişimi ve yaşam koşullarına göre belirlenmiş varlıklar, açıklanan olgularla çevrelendirildiğinde, davaya konu olayın bu çerçeve dışında kalması durumunda manevi tazminat isteği reddedilmelidir.
Somut olayda, davacıya ait balıkların telef olması şeklinde oluşan zarar, mal varlığına ilişkin zarar niteliğindedir. Manevi tazminatın koşullarını düzenleyen Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesine göre, hayvanın uğradığı zarar kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olarak benimsenemez.
Mahkemece, açıklanan yönler gözetilerek, davacı yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru değildir.
Şu durumda; mahkemece, manevi tazminata ilişkin istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, davalıların diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/10/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.