4. Hukuk Dairesi 2016/6897 E. , 2018/6340 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve ... aleyhine 02/05/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/02/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; oturduğu evin sahibinin gelini olan davalı ..."nin 8.000,00 TL"ye ihtiyacı olduğunu söyleyerek müvekkilinden yardım istediğini ve diğer davalı ..."nün yanına getirdiğini, davalı ..."nün de davacıya boş olarak imzalattığı senet ve kağıtları 44.000,00 TL bedelle doldurarak tahsili için bankaya verdiğini, davacının durumu öğrenmesiyle yaptığı şikayet üzerine yapılan ceza yargılamasında davalılardan ... hakkında asli fail olarak tefecilik yapmaktan, davalı ... hakkında da fer"i fail olarak tefecilik suçuna yardım ve aracılık etmekten mahkumiyet kararı verildiğini, davalıların suça konu olayda birlikte hakeret ettiklerini, haksız eylemleri nedeniyle davacının senedinin protesto olduğunu, ticari itabarının sarsıldığını, bankalardan kredi kullanamadığını, iflas ettiğini, taahhütlerini yerine getiremediğini ve cezaevine girdiğini iddia ederek maddi, müvekkilinin davalı ..."nün her an senet ve belgeleri icraya koyacağı ve tüm malvarlığına haciz koyacağı tehdidine maruz kaldığını belirterek oluşan manevi zararının tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalı ... cevap dilekçesi sunmamış, davalı ..., davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, dinlenen tanık beyanları ve...Asliye Ceza Mahkemesinin dosyası dikkate alındığında, davacının davalıya boş senet verdiği, verilen senedin sonradan doldurularak protesto edildiği, bu hali ile davacının her an icra tehdidi altında bulunduğu davalı tarafın suç teşkil eden eylemleri nedeniyle kişilik haklarının zarara uğradığı anlaşılmakla manevi tazminat talebinin kabulüne, maddi zararın belirlenmesine esas bilgi ve belge sunulmadığı gerekçesiyle maddi tazminat talebinin ispat olunamadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (Türk Medeni Kanunu md. 24), isme saldırı (Türk Medeni Kanunu md. 26), nişan bozulması (Türk Medeni Kanunu md. 121), evlenmenin feshi (Türk Medeni Kanunu md.158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu md. 56 - 818 sayılı Borçlar Kanunu md. 47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu md. 58-818 sayılı Borçlar Kanunu md. 49). Bunlardan Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesi ile Türk Borçlar Kanunu’nun 58 ve 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 49. maddesi daha kapsamlıdır. Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; Türk Medeni Kanunu 26, 174, 287); bunların dışında ise Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi uygulanır.
Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir. Tekniğin gelişimi ve yaşam koşullarına göre belirlenmiş varlıklar, açıklanan olgularla çevrelendirildiğinde, davaya konu olayın bu çerçeve dışında kalması durumunda manevi tazminat isteği reddedilmelidir.
Davaya konu olan olayda; olayın oluş şekli ile gelişimine göre davacının boş senet düzenleyerek davalı ..."ye verdiği ve karşılığında da bir miktar para aldığı, hukuken taraflar arasında düzenlenen bu açık senedin geçerli bir senet olması ve yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde manevi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/10/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.