4. Hukuk Dairesi 2016/9014 E. , 2019/1592 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 27/01/2014 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarının ihlaline dayalı manevi tazminat ve hükmün yayınlanması istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 05/04/2016 günlü kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de davacı tarafından istenilmekle daha önceden belirlenen 19/03/2019 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalı asil ... ve vekili Avukat ... ile karşı taraftan davacı vekili Avukat ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat ve hükmün yayınlanması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, halen özel görevli ... 11. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ve kamuoyunda şeker davası olarak bilinen davaya konu suç ve eylemlerin takip ve belgelenmesi sürecinde aralarında davalının da olduğu bir kısım kişilerin ... ... AŞ bünyesinde gerçekleştirilen yolsuzluklarla ilgili hukuk ve ceza davalarında bazı hakimlere menfaat sağlamak suretiyle davayı lehe sonuçlandırmayı vaat ettiklerini, bu maksatla bazı kişilerden para aldıklarını, aldıkları paraların anılan hakimlere verileceğini söylediklerini, ihbar üzerine müfettişlerce o tarihte ... 4. Asliye Ceza mahkemesi hakimi olan davacı hakkında 2003/420 esas sayılı davayı rüşvet karşılığında sürüncemede bırakmak suretiyle zamanaşımına uğrattığı şüphesiyle inceleme yapıldığını, davalının gıyapta sarf ettiği sözler nedeniyle soruşturma yapıldığını, mal varlığının araştırıldığını bu suretle davacının kişilik haklarının ihlal edildiğini belirterek manevi zararının tazminini istemiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, HSK soruşturması sırasında dinlenen tanık beyanlarından davalının söz ve davranışları ile rüşvet karşılığı davanın zamanaşımına uğratılacağı yönünde algı oluşturduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan ... ile ...’in müfettiş huzurunda verdiği beyanlarından ve dosya kapsamından anılan tanıkların dava konusu olaya ilişkin doğrudan herhangi bir bilgilerinin olmadığı ve kanaatlerini bildirdikleri anlaşılmaktadır. Şu durumda, müfettiş incelemesine neden olan hadiseye kaynak teşkil eden dedikodu ve
şayiaların davalının konuşmalarından kaynaklandığı sübuta ermemiştir. Bu nedenle mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgıya dayalı gerekçeyle istemin bir bölümünün kabul edilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve davalı yararına takdir olunan 2.037,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/03/2019 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.19/03/2019