4. Hukuk Dairesi 2018/5351 E. , 2019/4129 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... AŞ aleyhine 30/10/2013 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 04/07/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı şirket tarafından Hidroelektrik Santralinin yapımı sırasında kullanılan ağır tonajlı araçların geçişi sırasında çıkan tozlar sebebiyle ürünlerinin zarar gördüğünü, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/459 D.İş sayılı dosyasında zararının tespitinin yapıldığını ve tespit edilen zararın tahsili amacıyla ... 1. İcra Müdürlüğü"nün 2013/42 esas sayılı dosyasında takibe geçildiğini, davalının vaki itirazı nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiğini belirterek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı ise, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davaya konu taşınmazın tapu kaydına göre davacının babası ...adına kayıtlı olduğu ve ..."in dava açıldığı tarihte sağ iken yargılama sırasında 13/04/2018 tarihinde vefat ettiği, bu haliyle davacının dava konusu taşınmaz üzerinde mülkiyet hakkı bulunmadığı ve kullanım hakkına ilişkin dosyaya herhangi bir delil de sunmadığı gerekçesiyle davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden; mahkemece istemin kabulüne ilişkin verilen ilk kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 24/01/2018 tarih, 2016/5379 esas ve 2018/364 karar sayılı ilamı ile; ""...Dava dosyasının incelenmesinde; davacının zarar gördüğünü iddia ettiği taşınmazlara ilişkin tapu kayıtları dosya kapsamına alınmadan, dava konusu taşınmazlarda ekili ürünlerle bağı belirlenmeden ve tarımsal faaliyette bulunup bulunmadığı hususu araştırılmadan eksik inceleme ile karar verildiği; bu haliyle aktif dava ehliyetinin mahkemece açıklığa kavuşturulmadığı anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece dava konusu taşınmazlara ilişkin tapu kaydı ile ürünlere ilişkin dayanak bilgi ve belgeler dosya kapsamına alınarak değerlendirme yapılması, aktif husumet hususunun açıklığa kavuşturulması gerekir. Anılan yön gözetilmeden verilen kararın bozulması gerekmiştir..."" gerekçesiyle bozulduğu ve mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucunda tapu kayıtlarının dosya arasına alınması ile yetinildiği, davacının davaya konu taşınmazların kendisi tarafından ekilip dikildiğine ilişkin iddiaları incelenmeden eksik inceleme ile hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Şu durumda; her ne kadar tapu kaydı davacı adına değil ise de, davacının davaya konu taşınmazda kendisi tarafından tarımsal faaliyette bulunulduğu ileri sürülerek eldeki davanın açılmış olduğu anlaşılmakla davacının iddia etmiş olduğu hususlarla ilgili tüm deliller toplanarak ve gerekirse taşınmaz başında bilirkişi marifetiyle keşif icra edilerek sonuca gidilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak davanın husumet nedeniyle usulden reddine karar verilmesi doğru değildir. Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine davacının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25/09/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.