4. Hukuk Dairesi 2019/2038 E. , 2019/4173 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve ... vekilleri Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 26/12/2006 gününde verilen dilekçe ile ölümlü trafik kazası nedeniyle manevi zararın tazmini istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın davalı ... açısından reddine, davalı ... açısından kabulüne dair verilen 20/03/2014 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili Avukat ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava; ölümlü trafik kazası nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın davalı ... açısından reddine, davalı ... açısından kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili; davalı ... adına kayıtlı, davalılardan ..."ın sevk ve idaresindeki... plakalı dingilli damperli yarı römork ile bağlı bulunduğu ... plakalı çekicinin hız sınırını aşarak karşı şeride tecavüz etmesi nedeniyle meydana gelen kaza sonucunda müvekkillerinden ..."nın annesi, ..."nün eşi olan Meftune Küncü"nün hayatını kaybettiğini, kazanın oluş şekli ve kaza tespit tutanağı dikkate alındığında davalı ..."ın olayda %100 kusurlu olduğunu belirterek davacıların duydukları üzüntü nedeniyle oluşan manevi zararlarının giderilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalılar; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalı ..."a karşı açılan davanın yargılama sırasında vefat ettiği gerekçesiyle reddine, davalı ..."a karşı açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kararı, davalı ... tarafından; kendisinin sadece kayıt maliki olduğu, aracın diğer davalı eşi ..."ın kullanım ve tasarrufunda bulunduğu, ... ... Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının 08/11/2013 tarihli kusur raporunda da davalı ..."ın kusurlu olduğunun ifade edildiği, kendisine ilişkin herhangi bir kanaat bildirilmediği, hakkında husumet yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken diğer davalı ... vefat ettiği için kabulüne karar verildiği belirtilerek temyiz edilmiştir.
Müşterek ve müteselsil sorumlular arasındaki rücu ilişkisi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 62. maddesinde “Tazminatın aynı zarardan sorumlu müteselsil borçlular arasında paylaştırılmasında, bütün durum ve koşullar, özellikle onlardan her birine yüklenebilecek kusurun ağırlığı ve yarattıkları tehlikenin yoğunluğu göz önünde tutulur. Tazminatın kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişi, bu fazla ödemesi için, diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip ve zarar görenin haklarına halef olur.” şeklinde düzenlenmiş olduğundan davalı ..."ın diğer davalı ... aleyhine temyiz isteminin incelenmesi gerekmiştir.
Dosya kapsamından; davalılardan ..."ın yargılama sırasında vefat ettiği, mirasçıları usulüne uygun olarak davaya dahil edilmeden yargılamanın sonuçlandırıldığı anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) 55. maddesinde; "Taraflardan birinin ölümü hâlinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir. Bununla beraber hâkim, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebilir." hükmü düzenlenmiştir.
Dava devam ederken taraflardan birinin ölümü halinde, Türk Medeni Kanunu"nun 28/1. maddesi uyarınca; ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. Bu durumda, mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların mal varlığı haklarını etkileyen davalar, tarafın ölümüyle konusuz kalmaz. Ölen tarafın mirasını reddetmeyen mirasçılarının, davayı mecburi dava arkadaşı olarak hep birlikte takip etmeleri gerekir.
Somut olaya gelince; davaya konu istek, malvarlığına ilişkin olup, mirasçıların mal varlığını etkilemektedir. Ayrıca ölenin mirasçılarının davaya dahil edilmemeleri HMK’nın 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkını da zedelemektedir.
Bu itibarla, mahkemece anılan usul hükümleri dikkate alınarak; mirası reddetmeyen davalı ... mirasçılarının usule uygun şekilde davaya dahil edilmesi gerekirken, mirasçılar davaya dahil edilmeden, diğer bir deyişle usulüne uygun şekilde taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulması, usul ve yasaya uygun değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/09/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.