4. Hukuk Dairesi 2020/1426 E. , 2020/4416 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/06/2009 gününde, davalı-karşı davacı ... vekili Avukat ... tarafından davalı ... aleyhine 23/07/2009 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne, karşı dava hakkında usulüne uygun açılmış bir dava olmadığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 29/01/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı-karşı davacının asıl davaya yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir.
2)Davalı-karşı davacının, karşı davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Asıl ve karşı dava trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, karşı dava hakkında usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı-karşı davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Asıl davada davacılar vekili; müvekkillerinden ... yönetimindeki motorsiklete, davalının aracı ile çarpması sonucu müvekkili ...’nin yaralandığını ve vücudunun muhtelif yerlerinde kırıklar oluştuğunu, mevcut yaralanması nedeniyle uzun süre hareketsiz şekilde yatmak zorunda kaldığını, bu süreçte bakımının annesi olan davacı ... tarafından yapıldığını, kaza nedeniyle motorsikletinde hasar oluştuğunu, meydana gelen kazada davalının tamamen kusurlu olduğunu belirterek oluşan maddi ve manevi zararın tazmini talep etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddi gerektiğini savunmuş ve cevap dilekçesi ile karşı dava açarak meydana gelen kazaya davacılardan ...’nin kırmızı ışıkta geçerek sebebiyet verdiğini, kaza nedeniyle müvekkilinin yaralandığını ve aracında değer kaybı oluştuğunu belirterek oluşan maddi ve manevi zararın tazmini talep etmiştir.
Mahkemece; alınan bilirkişi raporlarına itibar edilerek asıl davanın kısmen kabulüne, karşı dava hakkında ise 10 günlük yasal cevap süresinde açılmaması nedeniyle usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesiyle karşı dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte olan 1086 sayılı mülga Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu gereğince asliye hukuk mahkemelerinde esasa cevap süresi on gün olup karşı davanın, cevap dilekçesinde ve on günlük cevap süresi içerisinde açılması gerekir.
Somut olayda; dava dilekçesi davalıya 08/07/2009 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş; davalı vekili 23/07/2009 havale ve harç tarihli cevap dilekçesi ile karşı davayı açmıştır. Dolayısıyla karşı dava yasal süresi içerisinde açılmamıştır.
Karşı davanın esasa cevap verme süresi içerisinde açılmadığını tespit eden mahkemenin, bu durumda davalının yalnızca karşı dava açma yetkisini kaybettiğini, davasını ayrı bir dava olarak her zaman açabileceğini göz önünde bulundurması gerekir. Nitekim ortada harçlandırılmış bir dava dilekçesi de bulunmaktadır.
Şu durumda; mahkemece, usul ekonomisi ve menfaatler dengesi gözetilerek karşı davanın, asıl davadan ayrılması ve ayrı bir esasa kaydedilerek karşı davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalı-karşı davacının asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/12/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.