4. Hukuk Dairesi 2016/11560 E. , 2019/910 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 22/11/2010 gününde verilen dilekçe ile haksız ihtiyati haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 05/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının 44,40 TL"sinin davacıya, 3.578,00 TL"sinin de davalıya yükletilmesine, peşin alınan harçların bundan mahsubuna 21/02/2019 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
(M)
KARŞI OY YAZISI
Dava haksız haciz nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının açığa imza atmak suretiyle verdiği iddia edilen belgenin davalı tarafça bono haline dönüştürülmek suretiyle davacı hakkında takip yapılarak taşınmazlarına, hisse senetlerine, döviz mevzuatına haciz konulmuştur. Bunun üzerine davacı tarafça ... 12. Asliye Ticaret Mahkemesinde menfi tespit davası açılmış ve yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile davacının söz konusu bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, davalının takipte kötü niyeti ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir. Söz konusu karar Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2010/2797 E. - 9767 K. sayılı kararı ile gerekçe değiştirilmek suretiyle onanmış ve bu haliyle kesinleşmiştir.
Mahkemece; haksız haciz nedeni ile davacının itibarının sarsıldığı gerekçesi ile manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne, benimsenen bilirkişi raporu uyarınca da maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir.
İİK."nun 72/5 maddesinde, takibin haksız ve kötü niyetli olduğunun anlaşılması halinde, borçlunun bu yüzden uğradığı bütün zararlardan alacaklının sorumlu olacağı, taktir edilecek zararın takip konusu alacağın %20"sinden aşağı olamayacağı kabul edilmiştir. Bu itibarla haciz haksız ise bundan doğan bütün zararı, alacaklı zarar görene ödemek zorundadır. Buradaki sorumluluk kusursuz sorumluluktur.
Alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminatla sınırlı olup, manevi tazminat yönünden TBK"nın 58. maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise kusura dayalıdır. Burada, alacaklının kötü niyetli veya iyi niyetli olup olmadığı da doğrudan sonuca etkilidir. Taraflar arasında görülerek sonuçlanan ... 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/682 esas sayılı menfi tespit davasında davalının icra takibinde kötü niyetli olmadığı hükme bağlanmıştır. Taraflar arasında görülen Ticaret Mahkemesindeki dava ile işbu dava genel hükümlere göre yargılama yapılan mahkemelerde görülmüştür. Alacaklının kötü niyetli olmadığı menfi tespit davasında verilen kararla tespit edilerek kesinleşmiştir. Kesin hüküm taraflarını bağlar ve sonraki uyuşmazlıklarda da önleyici etkiye sahiptir. Somut olayda, davalının takipte kötü niyetli olmadığına ilişkin olgu önceki mahkeme kararı ile sabit olduğundan, haksız haciz için aranan kötü niyet koşulu gerçekleşmemiştir. Bu nedenle davacının manevi tazminat isteminin bütünüyle reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle çoğunluğun onama kararına katılmıyorum.21/02/2019