4. Hukuk Dairesi 2018/4191 E. , 2019/1263 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 19/12/2013 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 02/12/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı ... vekilinin tüm; davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesiyle;
Dava, haksız fiil nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, boşandığı eşi davalı ..."ndan ... isimli bir müşterek çocukları olduğunu, boşanma ile birlikte küçük ..."in velayetinin annesi ..."na verildiğini, Kasım 2011 tarihinde ..."nun birlikte yaşadığı davalı ..."in kızı ..."e tacizde bulunduğunu, bunun üzerine davalı ... hakkında açılan ceza davasında hürriyeti tahdit suçundan ve cinsel istismar suçundan ise hapis cezası verildiğini, davalı anne ...nun evlilik dışı uygunsuz hayat yaşadığını, korunmaya muhtaç çocuğunu davalı ..."e emanet ettiğini ve bu olayın yaşanmasına neden olduğunu, bir baba olarak çok ağır manevi ızdırap yaşadığını ileri sürerek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı ..., davanın zamanaşımına uğradığını, davacı baba ile kızı ... arasında babaya ızdırap yaşatacak derecede bir bağ bulunmadığını, belirterek haksız davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı ..."in davacının kızı ..."i cinsel istismara uğratmaktan cezalandırıldığı, olayın oluş şekli, davacının kişilik hakları ihlalinin ağırlığı ile tarafların kusurları ve sosyo-ekonomik durumlarıyla birlikte hakkaniyet ilkeleri gözetilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi (Eski Borçlar Kanunu 47. maddesi) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu olayda; olayın oluş şekli, tarafların konumu ile yukarıdaki anılan ilkeler dikkate alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarı az olmuştur, daha üst düzeyde tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) no"lu bentte gösterilen nedenlerle temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, davalı ..."in tüm; davacının diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 07/03/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.