4. Hukuk Dairesi 2017/3039 E. , 2020/1331 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve diğerleri tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 31/05/2011gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair verilen 05/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosya kapsamından; davacılardan ... yönünden davanın Avukat ...’ye velayeten verilen vekaletnameye istinaden açıldığı, ancak davacılardan 27/03/1995 doğumlu ...’ın yargılama esnasında on sekiz yaşını doldurarak reşit olduğu, gerekçeli karar tebliğ edilen ve temyiz dilekçesini veren Avukat ...’ye anılan davacı tarafından asaleten verilen vekaletnamenin bulunmadığı anlaşılmıştır. Öncelikle davacı ... tarafından kararı temyiz eden Avukat ...’ye asaleten verilen vekaletname olup olmadığının araştırılarak mevcut ise dosya içerisine alınması, şayet mevcut değil ise gerekçeli kararın davacı asıla tebliğinin yapılması ve yasal temyiz süresi beklenildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın geri çevrilmesi gerekmiştir.
2-Dosyanın incelenmesinde; mahkeme gerekçeli kararının ve davacılar vekilinin temyiz başvuru dilekçesinin davalılardan ... ve ...’e usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. Şöyle ki, adı geçen davalılara mahkeme gerekçeli kararı ve davacı vekilinin temyiz başvuru dilekçesi doğrudan adres kayıt sistemindeki (...) adreslerine 7201 sayılı Tebligat Kanunu 21/2. maddesine göre tebliğ edilmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligat, muhatabın bilinen en son adresine yapılır. Aynı maddenin, 6099 sayılı Kanun ile eklenen 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır. Aynı Kanunun 21. maddesinde ise muhatabın adresinde bulunmaması halinde yapılacak işlemler ve bu kapsamda 21/1 maddesinde muhatabın adresten geçici olarak ayrılmış olması halinde tebligat usulü, 21/2 maddesinde ise ... adresine tebligat usulü düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemeler kapsamında tebligatın öncelikle bilinen en son adrese çıkartılması, bu adreste tebliğ edilemeyerek iade edilmesi halinde ise ... adresine çıkartılması gerekmektedir.
Şu durumda, davalılardan ... ve ...’e yapılan gerekçeli karar ve davacılar vekilinin temyiz dilekçesi tebliğinin yukarıda açıklanan tebligat aşamaları izlenmeksizin tespit edilen adresine çıkarılan tebligatın doğrudan ... şerhli Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre yapıldığı anlaşılmakla, öncelikle anılan davalıların bilinen en son adreslerine tebligat çıkartılması, oradan sonuç alınamazsa adres kayıt sistemindeki adresine “... adresi” şerhi düşülmeksizin tebligat çıkartılması, buradan da sonuç alınamazsa o takdirde “... adresi” şerhi düşülerek Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılması gerekirken yukarıda anılan Kanun hükümleri uyarınca belirtilen yol ve yöntem izlenmeden yapılan tebliğ işlemi usulüne uygun değildir. Adı geçen davalılara usulüne uygun şekilde gerekçeli kararın tebliğ edilerek temyiz süresi beklendikten sonra dosyanın gönderilmesi için geri çevirme kararı verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan şekilde işlem yapılıp eksiklikler tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere yeniden Yargıtay"a gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 12/03/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.