MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVACILAR : 1-... 2-... vekili ...
İHBAR OLUNAN: 1-... AŞ vekili Avukat... 2-... Genel Müdürlüğü

Davacılar ... ve ... vekili Av. ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 16/03/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız eyleme dayalı ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/07/2017 günlü kararın davalılardan ... ve ... ile katılma yoluyla davacılar tarafından yapılan başvuru sonucunda yapılan istinaf incelemesinde; davalıların kendi sorumluluklarına yönelik istinaf başvurularının esastan reddine, davacılar ile davalılardan ..."ın davalı Bakanlık yönünden istinaf başvurularının kabulü ile kararın anılan davalı yönünden kaldırılmasına, dosyanın tefrikine ve davalı bakanlık yönünden yargı yolu dava şartı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine dair verilen 06/04/2018 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen karara yapılan istinaf başvurusu bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince incelenmiş ve davalı bakanlık yönünden istinaf başvurularının kabulü ile kararın anılan davalı yönünden kaldırılmasına, dosyanın tefrikine ve davalı bakanlık yönünden yargı yolu dava şartı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
Somut olayda, temyiz edilemeyen bir karara karşı davalı bakanlık vekilinin temyiz isteminde bulunduğu dikkate alındığında, verilen karar dayandığı gerekçe ve sonucu itibariyle HMK 353/1-a-3 maddesi kapsamında kalmakta olup, bu maddede de açıkça belirtildiği üzere bu şekilde verilen kararlar kesin olduğundan temyiz edilemez.
Şu halde; kesin bir karara karşı temyiz başvurusunda bulunulduğu ancak Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi tarafından bu konuda bir karar verilmeksizin dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldığından temyizi kabil olmayan kesin karara ilişkin olan temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılardan ... vekilinin temyiz dilekçesinin, kararın kesin olması nedeniyle HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince REDDİNE, HMK 302/5 ve 373. maddeleri uyarınca dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine 04/05/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.