Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/972
Karar No: 2020/1757
Karar Tarihi: 09.06.2020

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2020/972 Esas 2020/1757 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2020/972 E.  ,  2020/1757 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... Özel Eğitim Malzemeleri Basın Yayın Petrol Ürünleri Teknoloji Araştırma Geliştirme Yazılım Danışmanlık Hizmetleri Organizasyon Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi aleyhine 14/05/2015 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 29/02/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, rücuen tazminata ilişkin alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali ile icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili; 15.06.2004 tarihinde, müvekkili kurumun servis aracının arka sol lastiğinin patlaması sonucu meydana gelen trafik kazasında, müvekkili kurumda çalışan öğretim görevlisinin ağır yaralandığını, ... 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/474 esas 2013/8 karar sayılı ve 15.01.2013 tarihli kararı ile yaralanan öğretim görevlisi, eşi ve çocuğu tarafından açılan maddi ve manevi tazminat davasının kısmen kabul edilerek müvekkili kurum ile davalının müşterek ve müteselsil olarak sorumlu tutulduğunu; ilgili ilamın ... 23.İcra Müdürlüğünün 2011/8403 esas sayılı icra takibinde konu edilmesi üzerine, müvekkili kurum tarafından takip alacaklılarına ödeme yapıldığını, yapılan ödemenin tamamının rücuen tahsili amacıyla davalı aleyhine ... 18. İcra Müdürlüğü"nün 2015/3982 esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının borca itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini belirterek itirazın iptali ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesi isteminde bulunmuştur.
    Davalı vekili; müvekkili şirketin davaya konu trafik kazasındaki aracın, trafik kaydındaki maliki olması dışında herhangi bir sıfatının olmadığını, aracın davacı kuruma bedelsiz olarak tahsis edildiğini, müvekkili şirketin araç üzerinde hakimiyetinin ve denetim yetkisinin olmadığı gibi meydana gelen kazada da kusuru ve sorumluluğunun bulunmadığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece; davacı kurumun araç işleten sıfatını haiz olduğu, davalı şirket tarafından aracın tahsis yolu ile davacı kuruma devredildiği, yeterli ve denetime elverişli bilirkişi raporuna itibar edildiği ve davalı şirketin sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 85. maddesi gereği, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep
    olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. Aynı Kanun’un 88. maddesi gereği de, bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
    Yine 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) 50 ve 51. maddeleri (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) madde 61 ve 62) ile müteselsil sorumluluk esaslarına göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır. Müteselsil sorumlulukta, kural olarak borçlulardan her biri, 818 sayılı BK"nın 141. ve 142. maddelerine (6098 sayılı TBK madde 162 ve 163) göre, borcun tamamından sorumludur. BK"nın 146. maddesi (6098 sayılı TBK madde 167) uyarınca, sorumluların iç ilişkide kusur oranına göre, birbirlerine rücu hakları da mevcuttur.
    Dosya kapsamından; davaya konu ödemeye dayanak ... 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/474 esas 2013/8 karar sayılı ilamına göre, dava dışı kişinin trafik kazasında ağır yaralanması nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davasında; davacı Üniversite’nin, dava dışı kişinin bulunduğu servis aracını kullanan şoförün istihdam edeni olarak, davalının ise servis aracının işleteni olarak müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulduğu ve buna ilişkin mahkeme ilamının kesinleştiği, dava dışı takip alacaklıları tarafından ilamın icra takibine konu edilmesi üzerine davacı Üniversite tarafından icra dosyasına ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
    Maddi anlamda kesin hükmün koşulları 6100 sayılı HMK’nin 303. maddesinde (1086 sayılı HUMK 237) açıklanmıştır. Bunlar; dava konularının (müddeabihlerinin), dava nedenlerinin ve taraflarının aynı olmasıdır. Buna karşılık, taraflar arasında aynı ya da benzer konuda kesinleşmiş olan bir hüküm ve burada saptanan maddi olgular, daha sonra ortaya çıkan uyuşmazlıklarda yukarıda açıklanan koşulların üçünün aynı anda bulunmaması nedeni ile kesin hüküm oluşturmasa bile güçlü delil oluşturabilir. Hal böyle olunca, ... 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/474 esas, 2013/8 karar sayılı kesinleşen ilamında, davalı şirketin, davacı Üniversite’ye destek amacıyla kurulduğu ve trafik kazasına konu aracın kayden maliki olduğu gerekçesiyle, aracın yol açtığı zarardan davacı Üniversite ile birlikte sorumlu olduğunun kabul edilmesi bu dava yönünden güçlü delil niteliği taşımaktadır. Mahkemece, olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 146. maddesi (Türk Borçlar Kanunu’nun 167. maddesi) hükmü uyarınca tarafların dava konusu olayda sorumluluklarının eşit olduğu kabul edilmeli, buna göre kapsamın belirlenerek oluşacak sonuca göre itirazın kısmen iptaline karar verilmesi gerekmektedir. Bu yönün gözetilmemiş olması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA 09/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi