4. Hukuk Dairesi 2020/2039 E. , 2020/1848 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 19/09/2012 gününde verilen dilekçe ile taksirle ölüme neden olma eyleminden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi ve manevi tazminatın kısmen kabulüne dair verilen 21/01/2020 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ile davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi olanağı bulunmamasına göre davalı ... vekili ile davalı ...Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-a-Davalı ... vekili ile davalı ...Ş. vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, taksirle ölüme neden olma eyleminden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ile davalı ...Ş.vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili, davacıların müşterek oğlu ..."nun davalılardan ..."in kullandığı araçta yolcu olarak bulunduğu sırada, davalı ...Ş.’ye ait, diğer davalı ..."nın sevk ve idaresindeki biçerdöver ile çarpışması sebebiyle vefat ettiğini, kazanın her iki aracın kusurunun birleşmesi ile meydana geldiğini, müteveffanın vefat ettiğinde 30 yaşında olduğunu belirterek uğranılan maddi ve manevi zararın tahsili isteminde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, maddi ve manevi tazminatın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 297. maddesinin 2. fıkrasında, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğu belirtilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda mahkemenin gerekçeli kararında, 17.Hukuk Dairesi’nin 19/11/2018 tarihli, 2016/7624 esas, 2018/10877 karar sayılı bozma ilamına uyularak %10
müterafik kusur indirimi ile, davalı ... aleyhine hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarından %20 oranında hatır taşımacılığı indirimi yapıldığı belirtilmesine rağmen, hüküm fıkrasında müterafik kusur nedeniyle yapılan indirim sonucunda kalan maddi tazminat miktarı ayrıntılı olarak bildirilmiş ancak, davalı ... yönünden %20 oranında hatır taşımacılığı indirimi oran olarak bildirilip, indirim sonucu kalan maddi tazminat miktarı ayrıntılı ve açıkça yazılmamıştır. Bu durum HMK’nın 297. Maddenin 2. fıkrasında yer alan, hükümde taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olması kuralına aykırı olup kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
b) Mahkemece, 17.Hukuk Dairesi’nin 19/11/2018 tarihli, 2016/7624 esas, 2018/10877 karar sayılı bozma ilamına uyulduğu halde, hüküm fıkrasında manevi tazminat miktarından müterafik kusur indirimi ile davalı ... yönünden hatır taşımacılığı indirimi yapılması gerektiği hususunun gözetilmemiş olması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
3-) Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinde, "Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez" şeklinde düzenleme yer almaktadır.
Dosya kapsamından, davanın maddi ve manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş olmasına rağmen temyiz eden davalı ... yararına reddedilen maddi tazminat talebi yönünden vekalet ücretine hükmedilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bu sebeple de kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (3) nolu bentte gösterilen nedenlerle temyiz eden davalı ... yararına, (2-a) ve (2-b) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz eden davalı ... ile davalı ...Ş yararına BOZULMASINA, davalı ... ile davalı ...Ş’nin diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.