4. Hukuk Dairesi 2018/537 E. , 2020/1850 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 15/11/2013 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11/02/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dosyanın incelenmesinde; mahkeme gerekçeli kararının davalı ...’ye 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/2 maddesine aykırı şekilde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Şöyle ki; 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 sayılı Kanun"un 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır.
Aynı Kanun"un "Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina" başlıklı 21. maddesine, 6099 sayılı Kanun"un 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrasında; "gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır" hükmü yer almaktadır.
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10. maddesi ile ilgili değişikliğe ilişkin Kanun gerekçesinde, kişilere getirilen adres kayıt sistemi zorunluluğu ile birlikte işleyişin kolaylaştığı dile getirilmiş, yapılan yeni düzenlemeyle, öncelikle yine bilinen en son adrese tebligat yapılacağı, tebligatın yapılmasını isteyenin veya tebligatı çıkartan makamın bildirdiği adresin, tebligata elverişli olmadığının anlaşılması ya da bu adrese tebligat yapılamaması halinde, muhatabın 5490 sayılı Kanun"a göre adres kayıt sistemindeki adresinin bilinen en son adresi olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapılacağı açıklanmış, değişiklik ile birlikte adres kayıt sistemi dışında başkaca adres araştırması yapılmasının gerekmeyeceği vurgulanmıştır.
Şu durumda, davalı ...’ye yapılan gerekçeli karar tebliğinin yukarıda açıklanan tebligat aşamaları izlenmeksizin eski mernis adresinden iade döndükten sonra doğrudan adres kayıt sistemindeki yeni mernis adresine yapıldığı anlaşılmakla, öncelikle davalının eski mernis adresi bilinen e n son adres kabul edilerek Tebligat Kanunu 21/1’e
göre normal tebligat çıkartılması oradan sonuç alınamazsa adres kayıt sistemindeki adresine “mernis adresi" şerhi düşülmeksizin tebligat çıkartılması buradan da sonuç alınamazsa o takdirde adres kayıt sistemindeki yeni mernis adresine “mernis adresi" şerhi düşülerek Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılması gerekirken yukarıda anılan Yasa hükümleri uyarınca belirtilen yol ve yöntem izlenmeden doğrudan yeni mernis adresine yapılan tebliğ işlemi usulüne uygun değildir. Davalı ...’ye usulüne uygun şekilde gerekçeli kararın ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin tebliğ edilerek temyiz süresi beklendikten sonra dosyanın gönderilmesi için geri çevirme kararı verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan şekilde işlem yapılıp eksiklikler tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere yeniden Yargıtay"a gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 11/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.